Bizimkiler mi Batılılaştı yoksa Batımı bizimkilerden oldu?
Her proje bozuk mu yoksa zihinler mi bozuldu?
Bizde ki bu batı zihniyetli muhalefeti anlamak için ciltler dolusu kitap yazsanız nafile…
Siha, İha, Tank, Top, Baraj, Tünel, Köprü, Kanal, Araba, Silah, Uçak, Helikopter, Denizaltı vs. yaparsın hem de büyük bir çoğunluğu yerli ve milli olur…
Batıyla birlikte bizimkiler de “hop olmaz Türkiye bu kadar yenilikçi ve gelişmiş olamaz” dercesine ağız birliği ederler…
Peki, neden olmaz? Ecnebiden alınca ses yok, yerli yapınca olmaz. Sebep: Sebebi yok ama, olmaz…
Madem olmaz, siz proje üretin. Sizin ürettiğiniz proje Türkiye için faydalıysa yapalım, oda yok…
İsrail Süveyş kanalı tekelini kırmak için Kızıldeniz’in ucunda bulunan Eylat Limanı ile Akdeniz’deki Aşdod limanı arasında 300 kilometrelik bir yapay kanal oluşturmak için 2012 yılında projeye başladı.
İran da Hürmüz Boğazı’na ek yapay bir kanal yapmak için İran, Hazar Denizi’ni Basra Körfezi’ne bağlayacak 7200 kilometrelik bir kanal için 2016 yılında başlanmış.
Rusya da Kuma ve Manych bölgelerini birbirine bağlamak için kanal inşaatına başladı.
Amerika destekli yine Panama da aynı ismi taşıyan meşhur kanalın yeterli olmaması nedeniyle yeni bir kanalın yapımı devam ediyor.
Tüm siyonistler para kazansın, biz bakalım biz yapmak isteyince bunlarla beraber bizim tefessüh etmiş muhalifler de karşı çıksın. Ateşi yakıp benzin döksün… İşte orada “one minute” demeyi biliriz…
Bizim yerli yersiz muhalefete yapmam da yaptırmam da zihniyeti hâkim olmuş.
Bunların savundukları tez Allah ve Kitabın olmadığı İslâm’ın yaşanmadığı, onların tabiriyle ılımlı İslâm…
Batılıların bizdekilerde istediği daha seküler ve sapık bir toplum, batıya hayran ve daha ötesi batıdan daha batıcı…
Bunların yönetim zihniyeti tıpkı İzmir, Ankara ve İstanbul gibi keşmekeş bir yönetim biçimi…
Lâkin bunlar bu kadîm ülkede kökleri asırlar öncesine dayanan şanlı bir tarihi olan milletin temellerini sarsamaz ve kutsalına dokunamazlar… Ancak zayıf halkalardan kendileri gibiler istisnadır…
Türkiye ve Libya arasında yapılan mutabakatı dahi hazmedemediler kırk tane kullap takıp hafife aldılar…
Libya da ki oyun Mısır gibi dönmekte batının uşağı olan batılı generale destek veriyorlar…
Elbette eleştiriler olacak yapılan yanlışlara ama her yapılan doğruya da yanlış denmez…
Mâmâfih neden muhalefetin kendi içindeki insanlar yönetimi genel başkanı eleştirdiğinde hemen ihraç ediliyor?
Sizin demokrasi anlayışınız bu mudur? Çok güzel bir atasözü var Ele verir talkını kendi yutar salkımı…
Bırakın eskimiş köhne zihniyetinizi ülkemize sahip çıkalım…
Etraf yangın yerine dönmüş Müslüman, Türk yurtlarında zulüm gözyaşı almış başını gidiyor. Mazlumun iniltisi arşa varmış sizler halen bonfile, koltuk sevdasındasınız…
O sevdiğiniz batılılar adeta ölüm saçıyor. Türkiye ise tüm mazlumlara kol kanat açıyor. Kiminlesiniz dönün bir bakın, batı bu kadar medeniyse mazluma karşı zulmü nedendir? Herkes kendi yurdunda kendi kültürüyle neden yaşayamıyor?
Velhâsıl-ı kelâm biz ülkemizin yararına, ekonomimizi hareketlendirecek adımlar attıkça birileri rahatsız olacaktır…
Bahaneler bulup yok efendim ekolojik denge bozulacak, sular kesilecek, biyolojik felaketler olur, rantiyeciler kazanacak… Hep aynı söylem…
Siz Koskoca İzmir’i dökme suyla idare ediyorsunuz ya…
Bu söylediğiniz sözde sıkıntılar batılılar yapınca neden söz konusu olmuyor da biz teşebbüs edince hemen gündemde karalama kampanyası oluşturuluyor…
Kanal İstanbul 18. yüzyılın projesidir ilk olarak Sultan Abdülmecid döneminde gündeme gelmiştir. Sultan Abdülmecitle beraber Sultan Abdülaziz, Sultan II. Abdülhamid ve Sultan V. Mehmed Reşad da bu önemli proje ile ilgilenmiştir...
Arşivleri incelendiğinizde bunları gayet net göreceksiniz, lâkin siz arşivleri dahi yalanlarsınız doğru ya… Vesselâm…
Yorum Yazın