Dünyanın 55 ülkesinde varlık fonu uygulanmaktadır. Hatta bu fon 1953’lerde kuruldu ve halen devam etmektedir kârlı ve ülkeye faydalı olması hasebiyle bizde de uygulanması isabetli olmuştur.
Aslında bu işin yine başını biz çekmekteyiz. Düyun-u Umumiye Osmanlı dış borçlarının ve bunu idare eden birimi 18. Yüzyılın sonlarında, Sultan İkinci Abdülhamid Han bunu farklı bir çalışmayla kurup ve çok ciddi ağır borçlarını ödemiştir gayet aliyy-ül a’la işe yaramıştı.
Aslında biz batıyı değil batı bizi her daim taklit etmiştir…
Ülkemizde de 26 Ağustos 2016 tarihinde Türkiye Varlık Fonu kuruldu.
Varlık fonu nedir?
Çeşitli finansal varlıklara yatırım yaparak gelirini artırmayı hedefleyen varlık fonları, genellikle bütçe fazlalarından oluşuyor.
Eğer bir ülke bütçe fazlası veriyorsa bunu dört şekilde kullanabilir; harcamaları artırır, mevcut vergi yükünü düşürür, borçlarını erken ödemeye tabi tutabilir ve bir varlık fonu kurarak bütçe fazlalarını buraya aktarır.
Böylelikle yabancı finansal varlıkları, dahili ve harici ticari faaliyetler de bulunup satın alıp gelirini artırmaya çalışarak gelecek kuşakların müreffeh içinde yaşamasına katkı sağlar.
Dünya ülkelerinde genel itibariyle enerji sektörlerinin katkı sağlayan şirketleriyle fonda faaliyet göstermektedirler. Bizde de devredilen fona baktığımızda enerji sektöründe faaliyet gösteren üç şirketimiz Eti maden, Türkiye petrolleri, Botaş olarak görmekteyiz…
Bizim bildiğimiz eski ismi havuz sistemi Rahmetlik Erbakan hocanın yapıp uyguladığı ve batılıların zoruna giderek hükümeti düşürme politikası yaptıkları sistem...
1996 da 54. Hükümetin ülkeyi şahlandıracak milletine, memuruna, işçisine, emekliye, bağkurluya verdiği zamlarıyla bilinmektedir.
Devletin kurumlarını çok ciddi bir şekilde kâra geçirerek ayrıca denk bütçeyi de yapmıştı o dönemin hükümeti…
Şimdi ise varlık fonu'na aktarılan şirketler sırasıyla:
“Türkiye Cumhuriyet Ziraat Bankası AŞ, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ), Türkiye Petrolleri (TPAO), Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ (PTT), Borsa İstanbul AŞ, Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme AŞ'nin (TÜRKSAT) sermayelerinde bulunan Hazineye ait hisselerin tamamı, Türk Telekomünikasyon AŞ'nin %6,68 oranındaki Hazineye ait hissesi, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (Çaykur), THY'nin % 49.12'si ile Halkbank'ın Q.11'i Varlık Fonu'na devredildi”.
Devredildi devredilmesine de, lakin bizdeki batı hayranları hemen algı yapmayı da hükümeti yıpratmayı da çok sevdikleri için doğruları asla söylemezler.
Yokefendim satıldı, yok efendim battı, yok efendim ülke elden gitti sloganlarıyla insanların safi zihinlerini bulandırmaya çalışmaktadırlar.
Bu fon Dünyanın birçok ülkesinde var!
İşin aslını yazdık, dünya bu işe 1953 te başladı bizde Rahmetlik Erbakan hocayla 1996 da başladık milletin cebine para girince batı bu millet gözünü açar sefillikten kurtulursa bizim ne olduğumuzu anlar, düşüncesiyle her türlü oyunlarla hükümeti düşürmüşlerdi.
Çünkü; neden, emperyalist ve kapitalist sistemleri yürümez.
Eğerki bizde başarılı yürütülürse, işi ehliyle yapılabilirse; sağlam ve milli devletine sadık, yöneticilerle işe devam edilirse elbette bizlerde yarınlarımızın iyi olması, ülkenin selameti, gelecek nesiller için önem arz etmektedir.
Eğer diğer devlet kademelerinin yönetimi gibi bu fonda, ahbap-dost ilişkisiyle yönetilir ve maharetli yöneticilerin elinde olmaz ise, sonu hüsran olur.
Ümit ederiz ki bu işin birde denetim mekanizması kurulması önem arz etmektedir.
Yıllar önce kocatepe camiinden bir Cuma çıkışında çok değerli bürokrat bir ağabeyim bana bir söz söylemişti.
Ortak bir şirket kurmuştum, aynen bana söylediği söz kulağımdaki küpe mahiyetinde “güven lakin denetle”…
Yorum Yazın