Koçluk bireyin içsel yolculuğuna eşlik edebilme sanatıdır.
Koçluk genel olarak, bireyin potansiyelini gerçekleştirmeye yönelik farkındalık, gelişim ve çözüm seçeneklerini artırıcı ve destekleyici çalışmalar sunar. Koçluk , insanların düşünsel, duygusal ve davranışsal sorunlarını çözerek kişisel gelişimini artırmaya veya iyileşmeye açık alanlarını geliştirmeye yönelik yöntem ve araçlar sunan bir yaklaşımdır. Koçluk, günümüzde bir çok alanda giderek popülerlik kazanmaya başlayan bir uygulama alanıdır. Koçluk süreçlerinde bireylerin güçlü, zayıf yönü, fırsatları, tehditleri gibi başlıklarla birlikte sosyal alandaki sıkıntıları üzerinde çalışmanın yanı sıra, kişilik gelişimi, duygusal ihtiyaçların tespit edilmesi ve kişilerarası ilişkilerin geliştirilmesi konularında da çalışılmaktadır.
Günümüzde bireysel koçluk uygulamalarının yanı sıra, çift/evlilik ve aile ilişkililer ile grup, takım ve kurumsal koçluk uygulamaları da giderek yaygınlık kazanmaktadır. Genel olarak karşılıklı konuşma şeklinde ilerleyen koçluk süreci, kullanılan koçluk ekolüne veya danışanın ihtiyaçlarına göre daha farklı teknikleri de bünyesinde barındırabilir. Örneğin canlandırma, vizyon misyon çalışması, yaşama çemberi gibi tekniklerle birlikte yazmak, resim, müzik, dans gibi yaratıcı yöntemler kullanmak, çeşitli rollerin canlandırıldığı drama uygulamalarından yararlanmak, davranışsal denemeler yapmak ve bunlarla ilişkili formları doldurmak gibi birçok yöntemden söz edilebilir.
“İyi bir koçluk süreci öncelikli olarak koç ile danışan arasında kurulan ilişkinin kalitesine bağlıdır.”
Koçluk süreci içerisinde koç danışan için neyin doğru, neyin yanlış olduğuna karar vermez ve kendini daha iyi hissetmesi için neler yapması gerektiği konusunda ona tavsiyeler vermez. Değişim doğrultusunda danışanın bulamadığı çözüm yollarını doğrudan belirleyip danışana empoze etmez. Koçluk süreci, yakınlarımızla yaptığımız dertleşme veya sohbetlerden farklı olarak, kişisel farkındalığı arttırmaya yönelik multi disipliner, kuramsal bilgi ve uygulama deneyimlerine dayanan bilimsel bir süreçtir.
İyi bir koçluk süreci öncelikli olarak koç ile danışan arasında kurulan ilişkinin kalitesine bağlıdır. Danışanın gerçekte olduğu haliyle kabul gördüğünü, yargılanmadığı ve kendisiyle empati kurulduğunu hissetmesi, güvene dayalı olumlu bir koçluk ilişkisinin temelidir. Bu nedenle danışan koçunu seçerken bu özellikleri dikkate almalıdır.
Öte yandan, koçluk sürecinin başarıyla tamamlanabilmesi için koçluk görüşmelerinin düzenli olarak devam ettirilmesi oldukça önemlidir. Bu nedenle eğer danışan koç ile anlaşamadığını düşünmeye başlarsa, doğrudan koçluk sürecini yeniden değerlendirme veya başka koçlara yönlendirme yoluna gidilmelidir. Ayrıca konuyu alanında uzman başka koçla (kişiye özel veriler hariç) paylaşma yoluna gitmelidir. Bu paylaşım her iki taraf içinde büyümeye hizmet edecek geribildirimler sağlayabilir.
Koçluk süreci, belli bir kuramsal temele dayalı olarak geliştirilmiş ilkeler bütünüdür. Dolayısıyla koç bu yaklaşımın kuramsal ve uygulamalı eğitimini alarak uzmanlaşmış olmalıdır. Bu nedenle, koçluk sürecine başlarken alanında uzman bir koç seçimine özen göstermek gerekir.
“Bireyler, Kişisel gelişimini artırmak, kişilerarası ilişkilerini geliştirmek ve sosyal hayattaki yerini daha anlamlı hale getirmek, yaşamında hissettiği tıkanıklıkları çözmek, hayatına renk ve anlam katmak isteyen herkes koçluktan yararlanabilir.”
Koçluk hizmeti alan birey kendi hayatıyla ilgili olarak sorumluluk alabildiğini, olgunlaşıp zenginleşmek ve yaşamını daha anlamlı hale getirmek için adımlar atabildiğini ve kendi duygusal ihtiyaçlarının peşinden gidebildiğini göstermektedir. Bu nedenle, günümüzün stres ve rekabet dolu dünyasında sorunlarla başa çıkmak ve kişisel gelişim yönünde büyüyüp zenginleşmek isteyen herkesin koçluk sürecinden yararlanması en iyi tercihlerinden birisi olabilir.
Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun koçluk için ulusal meslek standartlarının yayımlaması ve Koçluğu bir meslek olarak belirlemesi koçluğun gelişimi açısından da ayrı bir önem ifade etmektedir.
Yorum Yazın