Skolastik Avrupa’nın sadece öğretisi kilise papazlarının ne denirse o olması yani kendi kapitalist sistemleri.
Özgürce düşünen bilim adamlarını katleden bir çağdır Avrupa.
Ortaçağ Avrupa’sına baktığımızda din ve kilisenin toplum üzerindeki etkisinin ne kadar büyük boyutlarda olduğunu görürüz.
Bilimsel araştırmaların ve bilimsel gerçeklerin dahi geçerliliğinin kilise yada dönemin kutsal kitabı İncil karşısında hiçbir önem taşımadığını medeniyetsiz olan Avrupa da görebiliyoruz.
Kilise korku, diktatörlük ve dayatma ile elinde bulundurduğu bu gücü bir süre sonra sadece kendi çıkarı için kullanmaya başlamış ve cezalandırmalarda aşırı boyutlara ulaşmıştır.
Siz zannetmeyin ki Avrupa demokratiktir, Avrupa insanlara saygılıdır asla böyle bir şey bulamazsınız...
Hatırlarmısınız?
Srebrenitsa Katliamı 11 Temmuz 1995…
Yıllar önce Hollandalı Komutan ThomKarremans kendisine sığınan 25 bin mülteciyi ve şehri Sırplara teslim edip onların katledilmesini sağlamıştı.
Bunu yapanlar demokrasiyi, insan haklarını dillerinden düşürmeyen Hollanda…
Avrupa'nın göbeğinde gerçekleşen katliamın boyutları ve vahşeti hala yaşayanların ve tanık olanların kanını dondurmaktadır.
Srebrenitsa Katliamı Bosna'da soy ve inanç karşıtı yapılmış en vahşi katliamlardan biridir.
Bosna katliamı olarak da anılan katliamda, sekiz binden fazla Müslüman, Bosnalı; kadın, çocuk, yaşlı, genç, erkek demeden Sırplar tarafından hunharca öldürülmüştü. (ruhları şad mekânları cennet olsun.)
Birleşmiş Milletler'in Srebrenitsa'yı güvenli bölge ilan etmesi ve kentte bulunan 600 Hollanda Barış Gücü askeri katliama mani olmamıştır. Manidar bir durum…
Söz konusu İslam ve Müslümanlar olunca bunların medeniyetleri vurdumduymaz olmaktan zevk alıyorlar...
Lakin kendilerine gelince demokratik olurlar, insan haklarına saygılı olurlar. Efendiler açın gözlerinizi, iyi bakın batıya; ne mümkündür haçlıların mim siz medeniyetinde asla olmadı olmazda bu gidişle.
Almanya ne kadar hain bölücü terör örgütü var ise kucak açar, terörün ve hayır cephesinin üssü oldu adeta. Maksat Türkiye için Hayır sloganı attırmak.
İsveç’e bakın başlarında birer fes, ağızlarında birer bıçak geçmişte Osmanlıya yaptıkları sloganı ve ayak oyunlarını şimdi bizlere yapıyorlar, gayeleri referandumdan yeter ki hayır çıksın.
Avusturya aynı hainliğini devam ettiriyor bütün hayırcılara fetöcülere kucak açıyor.
Tabi bunların elebaşları tüm Avrupa’yı elinde oynatan ve ne isterse maşalarına yaptıran İslam ve Müslüman düşmanı İngilizler…
Peki sorarım bu batı hayranlarına bu kadar hainliği görmemek için elinizden gelen gayreti gösteriyorsunuz. O üstün zekânızı biraz müspet düşünerek ülkemiz ve gelecek nesillerimiz için sarf etseniz ya!.. Birazda ülkemiz için kullansanız olmaz mı? Bırakın inat etmeyi bırakın EVET-HAYIR demeyi, sadece biraz evveli ve istikbali düşünerek hareket edin…
Ülkemiz bizim, aynı gemide beraber gidiyoruz. Eğer ki gemi içerden ve dışarı dan yara alırsa, hepimiz için acı bir batış olacak ve hepimiz telef olacağız.
Tarihin en şanlı milleti olarak dünyaya asırlarca adaleti dağıtan ecdadı, tahtan indiren İngilizlerin oyunlarını görmezmisiniz? Sen, ben dersek olmaz biz dersek güçlü oluruz…
Mazlumların hamisi olur ve dünyanın adaletle yönetilmesini ayrıca tarihe yeniden altın harflerle ismimizin yazılmasını sağlayabiliriz.
Bizim elimizde birlik ve beraberlikle olacaktır ayrışmayla değil siyasi ideolojimiz ne olursa olsun her daim söylerim;
Cuma namazına gittiğinizde aynı safta yanınızda duran insanlara soruyor musunuz?
Sen necisin, siyasi görüşün nedir, hangi millettensin diyor muyuz?
Şimdide birlik ve beraberliğimizin tesisi için hain Avrupa’nın oyununu bozmak için hep birlikte biz varız demeliyiz…
Yorum Yazın