Artık son dönemlerde şunu anladık ki bizim ülkede iktidara karşı muhalefet kalmamış.
Çünkü göremez olduk bize lazım olan doğru muhalefettir, yanlış muhalefet böyle kaybolup gitmeye mahkûmdur.
Devşirme çizgisi belli olmayan kendi içinden aday dahi çıkartamayan bir muhalefet var karşımızda…
Demek ki asıl diktatör bunlarmış…
Özeleştiri yapanları partiden atıp aday bile göstermeyen bir muhalefet, artık bunları da göremiyorsak ayıp olur değil mi?
Henüz birçok yerde adaylarını bile belirleyemeyen ana muhalefet ve ortağına nasıl güvenip te ülkeyi teslim edelim…
Tabi buradaki boşluğu iyi değerlendiren iktidar partisi de karşısında rakip olmayınca hata üzerine hata yapmaya devam etmektedir…
Siyasilerin bazı göremedikleri hataları ve sahadan yükselen manidar sesler vardır…
Seçilip makama geldiğinizde önünüze bir takım mecralar tarafından setler çekiliyor.
Bundan ötürü dış bağlantınız kopar ve hatalarınız size doğruymuşçasına anlatılır daha ötesi kabul ettirilir…
Ma’mafih 31 Mart yerel seçimlerinin sonucunu pusuya yatmış bekleyen iç ve dış düşmanların olduğunu unutmayın…
İktidara bilerek hata yaptırıyorlar, artık kan kaybetsin ki bunları devirelim diyerekten…
Fakat iktidarda bunlara malzeme vermeyi hiç ihmal etmiyor.
İktidar diyoruz lakin muktedir olamadıkları bölgeler, yerler var olduğu aşikârdır.
Eğer ders verilecekse ve ders alınacaksa bunu hep birlikte icra ederiz. Bilesiniz ki ateşe verilen bu gemide hepimiz yanarız…
O yüzdendir ki her bir seçim ülkemiz için beka meselesidir…
İstikrar devam etmeli güçlü olmalıyız birliğimiz daim ve kaim olmalıdır.
Halen batıya çanak tutanları iyi tanıyalım, oyumuzu ona göre verelim, pireye kızıp ta yorganı yakarsak donarak ölürüz bu kış aylarında maazallah…
Tabi burada en çok vazife iktidar partisine ve atadıkları bakanlara, bürokratlara düşüyor her hata güç kaybıdır…
Tasarruf tedbirleri adı altında küstürülen emekçileri yabana atmayın…
Bir tasarruf girişimi varsa ülke genelinde olmalıdır.
Bir kısma üvey evlat muamelesi yapılıp ta diğer kısma öz evlat muamelesi ve imtiyazlı davranmayın, bedeli sandıkta ağır olur.
Biz yazarlar elçilik vazifesi görürüz. Her şey tozpembe değil, hayatın gerçeklerini unutmayalım. Her şey masa başında kâğıt üzerinden ibaret değildir…
Velhasıl büyük Türkiye de yaşadığımızın farkındayız büyümeye de devam ediyoruz ama bunun sonuçlarını her dem belli kesimlere ödetmeyin…
Biz bu güzel cennet vatanı seviyoruz bu ülkenin öz evlatları olarak sahip çıkılmaya mecburuz…
Fakat sizde bu ülkenin öz kaynaklarını iyi yönetin ve işin ehli yöneticiler, bürokratlar atayın lütfen…
Dünya da cereyan eden hadiseleri görüyoruz. Dış müdahalelere şahit olmakta ve hep birlikte ülkemize sahip çıkmalıyız.
Yarınları bırakacağımız nesli atiye güzel bir ülke güvenilir temiz bir Türkiye bırakalım.
Şimdi olduğu gibi gelecekte de rol model bir ülke olmaya devam edelim. Mazlumun yanında zalimin karşısında dimdik duran bir ülke ve liderler bırakalım…
O yüzdendir ki herkes eteğindeki taşı döksün ve silkelensin de kendimize gelelim bu seçimde ülkenin bekası olduğunu unutmasın… Vesselâm.
Yorum Yazın