Yeni haçlı dalgaları geliyor; aslında yenide denilemez. Asırlardır süre gelen sinsi planlar hâlâ devam ediyor.
Diğer Müslüman ülkeler rol model olarak Türkiye’yi örnek almazsa, her konuda. Âkibetleri hiçte iyi olmayacak.
Gerek içlerinde, gerekse dış siyasetlerinde, kime yakın olacaklarını iyi kestirmeleri lazım.
“Bir bir, parçala- böl- yut ve sömürge altına al” devam ediyor.
Yeni yüzyıl savaşlarının planlanmış emareleri tabi yine oynanan, yazılan senaryolar Müslüman ülkelerin üzerine.
Afkanistan – İran – Suriye – Yemen – Libya – Katar ve Irak daha ismini sayamadığımız Türkmen cepheleri vs.
En yakın hadiselerden Pakistan Navaz şerif’e ömür boyu siyaset yasağı geldi. Muhtemelle yüksek batılıların kovanına çomak sokmuştur.
Bana tıpkı 28 Şubatı hatırlattı, Erbakan hükümetine yapılan siyasi yasaklılık küresel güçlerin ve dahili maşaların ihanet planlarıyla aynı işlemekte.
Yenidünyada güçlü yer almak isteyen ülke varsa söylemleriyle, icraatlarıyla siyasi hareketleriyle artık sömürüye karşı dik duran güçlü ülkelerle ittifak elzem oldu.
Yıl 1984 hain Eruh baskınıyla adını duyuran, batı menşei-li pkk ile tam 33 yıldır mücadele ediyoruz. Eğer başka bir ülke olsaydı bütçe batmış iç savaş çıkmış ve bölünmüştü ayrıca teslim olmuştu.
Lakin ayaktayız ve daha da güçlendik birde üstüne darbe yaşadık.
Biz mazlum insanlığa hamilik yapıyoruz tüm İslam coğrafyası istikrarlı olarak bize daha çok destek verip kenetlenmesi lazım ki gelen bu sert batı fırtınasından zarar görmesinler.
Aksi takdirde sömürülmeye mahkûm olacaklardır; maazallah…
Yılanın başını küçükken ezin ki yılan büyürse zararlı bir hal alır…
***
ESKİ DÜNYA DÜZENİNE BAŞKALDIRIŞ YENİDÜNYA DA VARIZ MÜCADELESİ:
Eski dünya düzeninde kendini imparator gören kuklaların son çırpınışları.
Yenidünyanın imarında var olma savaşı verenlerden biride, Latin Amerika ülkelerinden Venezüella devlet başkanı; Nicholas Maduro tıpkı bizim gibi kalıcı anayasa yapma gayretinde. Tabi bu yüzden aynı eller orayı da karıştırmayı ihmal etmedi.
Benim en çok dikkat ettiğim, işte budur dediğim konu, Kudüs; Mescid-i aksa, hakkında ki Nicholas Maduro’nın İsrail’e ve bu işe çanak tutan ihanet şebekelerine onurlu bir şekilde; yeter artık bitsin zalimce işlediğiniz katliamlar, konuşmasıydı.
Masum halka yapılan katliamdan birde “benim masum halkım” diyerek söylemesi Siyonistlerin ve kapitalizmcilerin, Filistin topraklarını zabt etme savaşıdır ve soy kırım savaşıdır.“Katil İsrail’i öncelikle Yahudiler kınaması lazımdır ve dur demeleri gerekmektedir”.
Filistin toprakları her dinden ve kültürden olan insanlara ev sahipliği yapmıştır. Müslüman Araplara yaptığı çağrı önemlidir “ne zamana kadar katliama sessiz kalacaksınız? Katledilen kardeşlerinize hangi vakit sahip çıkacaksınız. Arap halkı ve liderleri ne zaman uyanacak. Filistin’e ne vakit sesine ses vereceksiniz”.
“Yerin dibine batsın sizin resmi kınamalarınız. Yerin dibine batsın uluslararası protokolünüz. Venezüella başkanı olarak size sesleniyorum yeter artık sadece kınamayla yetinmeyin uyanın ve kendinize gelin”.
“Bu durum bana acı veriyor içimi acıtıyor. Ölümlere alışmış zalim ülkeler katliamlara karşı kör ve sağır kalıyorlar”.
Lakin çoğu korkak liderler. “Sadece resmi bir kınama yazısıyla geçiniyorlar”.
“Birde pişkin pişkin endişe duyuyorlar asıl endişe duyan uzvunu kaybeden Filistinli çocuklar ve evlatlarını kaybeden aileler”.
Bu hadiselere isyan eden “yeter artık diyerek haykıran Chavez’in bolivarcı Venezüella’sı artık yeter”.
Nicholas Maduro ABD’ye başkaldıran bir lider tıpkı Türkiye’ye oynadıkları oyunu Venezüella ya da oynamaktadırlar. Batı burunlarını her deliğe sokmayı seviyor.
Sonuçta halkın seçtiği bir lider aynı söylemle Maduro’ya da diktatör lider söylemi ve iç karışıklık emperyalist Trump her yerde, kendilerine itaat etmeyen liderleri indirme planları yapıyorlar.
Bakın görün Venezüella’ya maddi yaptırım ve çökertme projesini uygulamayı ihmal etmeyecekler…
Lakin şunu unutmasınlar bitiyorlar batının mülevves işlerinin artık dünya ülkeleri ve milletleri zahiren görmekte ve sonunun geldiğinin göstergesidir.
Doğruya doğru demez isek, her yanlışa doğru demek zorunda kalırız. Bizler yanlışa baş kaldırırız. Doğruya da doğru deriz.
İşin özeti şudur; Mazlum coğrafyaya, zulüm eden emperyalist güçler ve şer odaklar şerlerinde ve zulümlerinde ittifak ediyor.
Reçete ise; tüm ihanet şebekelerine karşı müspet fikirlerde buluşan milletini vatanını düşünen tüm liderlerin kandan beslenen batıya karşı, top yekûn ittifak ederek bu zalimlere dur diyebilirler.
Ferdi hareket edilirse mukavemetleri azalır ve mücadele edemezler. Yenilmeye, ezilmeye mahkûm olurlar.
Artık yenidünya tüm adaleti tesis edecek halkı için, canını ortaya koyan liderlerin dünyası olacak.
Yorum Yazın