“Bazıları her şeyi olduğu gibi görür, ‘niçin’diye sorar. Ben hiç var olmamış şeyleri düşünürüm, neden olmasın? Diye sorarım” Bernard Shaw.
Hayatınızda olumlu ve güzel bir değişim istiyorsanız öncelikle sorunuzu değiştirin ki yaşamınız değişsin. Sorularınızın kalitesi arttıkça yaşamınızın kalitesi de artar. Kendimize doğru soru sormak ilerlemek için iyi bir sıçrama noktası olabilir. Bilmeliyiz ki bizim merak ve öğrenme duygumuzu harekete geçiren güçlü sorulara ihtiyacımız var.
Kendimize ne kadar doğru soru sorabiliyoruz? En son doğru soruyu kendinize ne zaman sordunuz? Bu soru size nasıl bir katkı sağladı? Kolay değil kendimize zor sorular sorabilmek. Gerçek cesaret, kendine iğneli sorular sorabilmektir.
Koçluk seanslarında danışanlarımıza güçlü sorular sorduğumuzda, daha sonraları bazen “Ben bu kadar önemli bir soruyu bunca zaman niçin kendime hiç sormamışım?” diyerek şaşıranlara çok rastlıyoruz. En önemli soruları yıllarca kendimizden sakladığımız ve hiç sormadığımız az değildir. Nietzshce diyor ki; “İnsan, sadece cevaplarını bilebildiği soruları duyar.”
Unutmayalım! Bilgi düzeyimiz sorulara verdiğimiz cevaplardan çok sorduğumuz sorulardan anlaşılır. Sahip olduğumuz bilgilerin ve sözlerimizin etkinliğini, sorduğumuz soruların gücü belirlemektedir. Eğer bir gün cevaplarınızdan çok sorularınızla ilgileniyorsanız, bilin ki harika bir yolda ilerliyorsunuz.
Bir insanın bilinçaltına inmenin en güzel yollarından biri güçlü soru sormaktır. Bilinçaltımız sorudan kaçamaz. Kimse duyduğu bir soruya kayıtsız kalamaz. Bu nedenle eğer bir insanı bir konuyla ilgili düşündürmek istiyorsanız, o konuyla ilgili doğru soru sormalısınız.
Mesele soru sormak değil “GÜÇLÜ SORULAR” sorabilmektir. Peki güçlü sorular sorduğumuzda neler olur?
Güçlü soru sorabilmek iletişim zekamızın yarısıdır.
Güçlü sorular, karşımızdakini düşünmeye yöneltir, keşfe yol açar, iç dünyada açılım oluşturur, muhatabımızın ilgisini çekerek konuya odaklanmasını ve harekete geçmesini sağlar. Yanlış anlamaların önüne geçerek doğru ve etkin iletişimle harika ilişkiler geliştirebilir, kendinizi çok daha iyi ifade ederek yeni başarılara koca bir merhaba diyebilirsiniz.
Güçlü soru dildeki anlam kargaşalarını ve anlaşmazlıkların özüne yönelik olarak geliştirilen ve belirsizlikleri gideren soru sorma tekniğidir.
Bir tren yolculuğunda, yaşlı bir teyze tren görevlisini çağırarak “Oğlum beni Eskişehir’de uyandırır mısın?” diyerek yardım ister. Görevli “tabi teyzeciğim” diyerek oradan ayırılır. Tren Eskişehir’den ayrıldıktan epey bir süre sonra görevli memurun aklına teyze ile konuşması gelir ve "Eyvah!" diyerek paniğe kapılır. Makinistin yanına giderek durumu izah eder. Makinistle beraber, gecenin bir yarısında teyzenin başka bir istasyonda çok zor durumda kalabileceğini düşünerek treni tekrar Eskişehir’e kadar geri götürürler. Tren tekrar Eskişehir’e gelince görevli, teyzenin yanında gider ve “Teyze Eskişehir’e geldik" der. Uyanan Teyze “Oğlum teşekkür ederim, ilaç içme saatim gelmişti onun için uyandırmanı istemiştim” der. Görevli müthiş bir şok yaşar, yanlış anlamanın bu neticesine çok üzülür. Oysa teyzenin “uyandır!” sözünü yorumlamayıp konuyu teyzeye sorsa bu sorunu yaşamamış olacaktı.
Peki gerçekten duyduğumuz her sözü ne kadar doğru anlıyoruz?
Genel olarak bizler söylenilen sözle neyin kastedildiğini değil bizdeki anlamını düşünüyoruz. İşte doğru anlamak için sorular en iyi netleştiricidirler.
Güçlü bir soru nasıl olmalıdır?
Güçlü bir soru için öncelikle kime, nerede, nasıl bir soru sorduğumuz kadar, sorunun insanın duygusal alanına mi, zihinsel alanına mi, yoksa fiziksel yönüne mi soru soruduğumuzu göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Bunlarla birlikte;
Güçlü soru, sade, açık ve kısa, cevaba değil soruya odaklanmış bir kurgu, sorgulayan değil yol gösteren, niçin diye sormayan, ilham veren ve değişimi tetikleyen sorular olmalıdır.
Soru sormak çocuk gelişimi ve çocuk eğitiminde de çok önem ifade etmektedir. Zihinsel gelişimi iyi olan çocuklar çokça soru sorarlar. Soru, çocuk için iletişim, değer görme, önemsenme ve öz benliğine yönelik ihtiyaçlarını giderme gibi temel ihtiyaçları karşılar. Eğer, anne ve babalar çocuklarına, ilgi ile doğru cevaplar verirse olgunlaşma doğru bir döngü ile devam eder. Bazen çocuklar büyüklerin soramayacağı kadar güzel ve net soru sorarlar. Öncelikle bu sorularla büyükler zor durumda kalsalar bile soruyu önemsemeli ve çocuğa uygun bir açıklama yapmalıdırlar.
Güçlü soru, kendimizi, görevimizi, hayatı ve varlığı anlamak ve konumlandırma için harika bir fırsat aracıdır. Eğer hayat bize hep benzer soruları soruyorsa dersimize iyi çalışmıyoruz demektir.
“En iyi komutanlar en uygun zamanda soru sorma yeteneğini geliştirenlerdir.” Atilla
Yorum Yazın