Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir. Mevlana
Sizi çevrenizdeki insanlar nasıl bir kişi olarak tanımlıyor? Sizi tanıyanlar hangi özelliklerinize vurgu yapar? Muhatabımızın bizi cana yıkın, güvenilir, kendine güvenen veya soğuk, kararsız gibi özelliklerle tanımlaması hangi donelerle olmaktadır.
İnsanların bizim hakkımızdaki algılılarının temelini iletişim kurma biçimimiz belirliyor. İletişim şeklimiz “kendini gerçekleştiren kehanet” gibidir. Sıcak, olumlu ve doğru iletişimin bize benzer şekilde dönme yüzdesi çok yüksektir. İlk izlenimde öncelik etkisi dediğimiz bir şey var, ilk imaj işlemi saniyeler kadar kısa ancak bir bilgisayar programının kodları kadar derin ve etkindir.
İnsanların bizi tanımlama biçimi bizim hakkımızdaki algılarının toplamı diyebiliriz. Bu nedenle kendimizi iyi ifade edebilmek için nasıl bir iletişim kurduğunuz daha da önem kazanıyor.
İyi bir iletişim için gerekli olan tekniklere dikkat ettiğimiz zaman, söylemlerimizin etkisi artmakta, kaliteli bir iletişimin getirdiği sosyal , psikolojik artılar çoğalmakta, mutluluk ve başarı düzeyimizi yükseltmektedir.
İnsanları önemli hissettirdiğinizde, sizin için daha fazla bir şeyler yaparlar. Peki insanlara bunu nasıl hissettiririz? Karşılaştığımızda ki beden dilimiz, mimiklerimizle başlayan ve olumlu bir paylaşımla devam eden yolculuk diyebiliriz.
Bizlerin ilk iletişim esnasında güvenli alanlarımızla iletişime geçme eğilimimiz vardır. Bilmediğimiz veya istemediğimiz konu ve durumlarla ilgili paylaşımda bulunmak, istenmeyen bir durumdur. Güvenli alan, insanın kendini ifade etmekten çekinmeyeceği, kendisini savunma modunda hissetmeyeceği alanlardır. Bu alanda başlayan ve devam eden iletişim çok iyi bir başlangıç olabilir.
Güvenli alanda başlayan iletişime, isimle hitap ederek ilerletebiliriz. İsimle hitap etme söylenilen sözün içselleştirilmesi için çok belirleyicidir. Öyle ki ismimiz olan cümle ve kelimeler çok daha dikkatimizi çeker, insanlara ismi ile hitap etme bu noktada önemlidir. Bilimsel olarak bizlere içinde ismimizin bir harfi olan kelimler bile diğer kelimelerden daha yakın gelir.
Bir insanın bizim hakkımızda olumlu düşündüğünü bildiğimizde kendimizi nasıl hissediriz? Muhatabımızla ilgili olumlu ve pozitif bir cümle ifade etmemiz de karşımızdaki kişiye aynı duyguyu hissettirir. Bu olumlu ifadeler daha sonraki paylaşımlarımız için önem arz eder. Böyle bir durumda onu daha çok sevmek için iç güdüsel bir karşılık veririz. Bu karşılık ise ortak alan oluşturur.
Kendimize benzeyen ortak ilgi alanlarımız olan insanları daha çok severiz. Bir insan bizim yaptığımız jestleri yaptığında veya bizim kullandığımız sözleri kullandığında onu sevme eğilimi gösteririz. İlk tanışma anında veya karşılaşma anlarımızda aynı ortak konu hakkında konuşmak veya bir şeyler yapmak bizim için olumlu bir ilerleme oluşturur. Ortak alan oluşturmak için iltifat etmek, kişinin bildiğimiz bir başarısını vurgulamak veya kendini ifade ederken söylediği bir kelimeyi kullanmak gibi olabilir. İnsanları iletişime dahil etmek dahice bir yaklaşımdır. Bir kızıldereli atasözünde;
“Bana söylersen unutabilirim.
Gösterirsen anımsayabilirim.
Ama beni de katarsan anlarım.”
Anladığımızı hissettirmek, “O beni anlıyor” perspektifi iletişim yolculuğunun önemli bir köşe taşıdır. Biliyoruz ki hepimiz anlaşılmak isteriz ve anlaşıldığımızı hissettiğimiz veya anladığımız an yakınlaşma hissederiz. Anlaşılmak insanlarla kendilerini iyi hissettirir. Anladığımızı hissettirmek ise muhatabımızın ifadelerine mimik veya sözlerimizle onaylamak, aynı duyguyu tekrar ifade etme, “değil mi” gibi cevap cümleleri ile yapılabilir.
Unutmayalım ki iletişimin temeli insanın kendisidir bu anlamada kendimizle ilgili olarak, bilindiğinin tersine kendinizi eksiksiz ve mükkemmel şekilde sunmanız iletişimde olumlu bir etki sağlamaz. Kendinizle barışık olmak, kendinizle biraz olsun dalgageçebilmek, insanı karşı tarafa sevdirmenin güzel bir yoludur. Kendinizi çok ciddiye almadığınızı gösterdiğinizde insanlar kendilerini size karşı çok daha yakın hissederler. Kimse gösterişten hoşlanmaz. Kendimize gülebilmek güzel bir meziyettir.
Bunların yanında iyi bir etki için coşku önemlidir. Pozitif enerji dolu ve coşkulu insanlar iletişimde tercih sebebidir. Çünkü her insanda bilinçaltı olarak alenerjik ve mutlu olma isteği vardır. Çoşku insandan insana hızlı geçebilen bir duygudur.
Unutmayalım, Kim insanı severse ona sevilmek nasip olur.
Yorum Yazın