Sözcüklerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsınız. Konfüçyüs.
Birbirimizi dinlemek kurabileceğimiz en güzel köprüdür.
Kendini doğru ifade edebilmek ve etkin bir iletişim kurmak, bu yüz yıl insanının en önemli gereksinimlerinden. Maalesef iletişim araçlarının çok fazla artması ve gelişmesine rağmen insanlar arası nitelikli iletişim giderek azalmaktadır.
Eğer harika bir iletişim, çok güzel bir diyalog için iletişime açık bir insan olarak size, kendinizi çok iyi ifade etmeniz kadar etkin bir yol olduğu söylense hemen ne yapmak isterdiniz? Cevabınız: hemen öğrenmek isterim ise bu yazıya devam edebilirsiniz.
Biliyoruz ki gerek özel hayatımızda gerekse iş hayatımızda , özel ilişkilerimizden tutun da iş hayatında çalışma ortamından satış pazarlamaya kadar hepsinde iletişim kalitemizi yükseltmek ve harika bir etkileşim için dinlemek çok büyük önem ifade etmektedir.
Etkin olmak, değerli olmak, güvenilir olmak ve sevilen bir insan olmanın önemli sırlarından biri de iyi bir dinleyici olabilmektir. Biliyoruz ki bir insanın iç dünyasına misafir olmanın yolu doğru dinlemekten geçer. İnsanlara göstereceğimiz nezaketin en güzeli dinlemektir değil mi? İnsanlar dinledikleri insanları değil, konuştuğu zaman kendi anlattıklarını dinleyen kişilikleri daha yakın hissederler. Bu zamanda belki de birbirimize vereceğimiz en önemli ve değerli şey; dinlemektir. Dinlemek bu kadar önemli ise gerçekten bizler dinlem ile ilgili ne düşünyoruz? Örneğin biz iyi bir dinleyici miyiz?
İnsanların bir kısmı biz konuşurken bizi dinlemekle değil, söylediklerimize cevap hazırlamakla meşguller.
Peki dinlemek nedir?
Dinlerken ne olur, dinleme dört aşamadan oluşan bir süreçtir. Dinlerken bizler, önce mesajı duyarız, yorumlarız, değerlendiririz ve cevap veririz.
Dinleme, çogumuzun eksik bildiği bilgiler içermektedir. Örneğin biz iyi bir iletişim için kelimelerin en belirleyici etkiyi oluşturduğu düşünmekte olabiliriz; Oysa bilimsel çalışmalar bize iletişimin %7si sadece sözcüklerden oluşurken, 8’i ses ve vurgulardan, % 55 ise beden dilinden oluştuğunu söylemektedir. Bu bilgi dinlemenin önemini ve dinlemenin nasıl olması gerektiği ile ilgili bize çok önemli bilgi vermektedir.
İyi bir dinleme için nasıl davranmalıyız ve nelere dikkat etmeliyiz?
Dinleme yaparken öncelikle bir dinleme tarzınızın olması gerekir, arkadaşı dinlemekle bir iş görüşmesindeki dinlemek tamamen farklı bir tutum gerektirir. Bunun için dinleme nedenimizi tespit edip ona göre bir dinleme tarzı belirlememiz gerekiyor. Niçin diniyoruz. Empati için mi ? iş için mi? Yoksa muhabbet için mi? Buna karar verdikten sonra uygun dinleme tarzını belirleyip muhatabımızla iletişime geçmenin artıları çok daha fazla olur.
Umutmayalım! Dinlemek, insana saygı duyduğumuzu gösteren en güzel davranışlardan biridir.
Etkin bir dinleme için “Fil kulağı” dediğimiz çok iyi bir dinlemeye ihtiyaç bulunmaktadır. Bu dinlemeyi yaparken “Zürafa kalbi” dediğimiz kocaman bir kalple dinlemekte bize çok daha fazla katkı sağlar. Kişiyi kendi konumunda kabul etmek, itham ve yargılamadan dinleyebilmek konuşurken ses, mimik veya beden dilimizle geri bildirim göndermek dinlemenin temel gereksinimlerindendir. Özetle bahsettiğimiz söz-ses ve beden dili ögelerinin tamamını aktif dinleme alanı içinde bulundurmamız gerekir.
Dinlerken kendi konumunu ve konuşanın konumunu iyi belirlemekte önemli. Örneğin, dinlerken duyduklarımızı çok fazla içselleştirmek, duyduklarımıza ilgisiz kalmak veya hemen teselli vermek konumumuzla ilgili yapmamamız gerekenlerdendir. Kendi gündemimizi konuşmaya dahil etmeden, empati yapıp soru sormak ve geri bildirim göndermek bizim çok iyi bir dinleyici olmamızı sağlar.
İyi bir dinleme için neler yapmamız gerektiği kadar neler yapmamamız da önem ifade etmektedir.
İyi bir dinleme için neleri yapmamamız gerekir?
Aslında dinlemek kolay bir süreç değil, çünkü insan beyni dakikada en az binlerce işlem yapmaktadır. İnsan konuşma ve düşüncesini sözlü ifade etme kapasitesinden on katı daha fazla dinleme kapasitesine sahiptir. Bu nedenle dinleme yaparken insan beyni, kapasitesinin boş kalan alanları ile aynı anda kendi ile ilgili veya başka şeyleri düşünerek tamamlama yapar. Bu boşluk doldurmalar , örneğin yorumlama, yargılama ve çözüm arama .sadece karşıdakinin söylediklerini kendi deneyim ve düşünceleri ile bağdaşlaştırmak gibi olabilir. Bunlar dinleme kalitesini düşürür.
Bu ifade ve cümlelerden sonra anlıyor ve ifade ediyoruz ki;
Dinleyebilmek, insanda duygusal olgunluk gerektiren durumdur. İnsanlara kendilerini ifade etme fırsatını verme onlara yapabileceğimiz nadide güzelliklerdendir.
Yorum Yazın