“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın”…
Baki olan devlettir hükümetler gelir gider…
Millet kim, biz, Siyasetçi kim, biz, Bürokrat kim, biz, Polis kim, biz, Asker kim, biz, Vatan kim, biz, Bayrak kim, biz, Namus kim biz, Devlet kim biziz…
Siyasi görüşümüz, ideolojik yaklaşımlarımız, hayat felsefemiz ne olursa olsun bizlerin bir devleti var ve o devletin çatısı altında huzurlu bir şekilde yaşamak istiyorsak devletimizin bekası için var gücümüzle çalışma zorunluluğumuz var…
Her bir ferdimiz bu bayrağın, toprağın, vatanın içinde yaşıyorsa devletimiz bizleri yaşatıyorsa, bizlerinde insan olarak devletimize sahip çıkması elzemdir…
Bizler devletin her kademesinde adaletin, huzurun hâkim olmasını tesis edecek insanlara bu dönemde daha çok ihtiyacın var olduğunun farkına vardık...
Dahil den ve hariçten devletimizi yıkmaya yönelik örgütlerin, misyonerlerin daha ötesi hainlerin saldırması iç savaş çıkarmaya yönelik sinsice planlar yapmaları bize dik ve ayakta durmanın bir birimize kilitlenmenin önemini bir kez daha öğretti.
Aksi takdirde zulme uğrayan sömürülen milletlere bakın. Birliğini beraberliğini kaybettikleri anda yok olmaları daha çabuk ve kolay lokma olduklarını görmekteyiz.
Bizler geçmişi asırlar öncesine dayanan aziz millet olarak dünyanın süper gücü olma yolunda ilerlerken önümüze çıkan her engeli birlikte beraberce aşmalıyız.
Çünkü yarınlar daha güzel olacaktır gelecek için neşv-ü nema bulacak tohumları atmaya devam etmemiz mühimdir...
Devletimizin bekası için hep birlikte güçlü yarınlar müreffeh bir gelecek için birlik zamanı olduğunu bir kez daha hatırlayalım.
Gelecek nesillere yaşanılabilir bir Türkiye bırakmak için birlik zamanıdır…
Tabi bu sadece milletin istemesiyle olamaz, burada siyasette iktidarıyla, muhalefetiyle diğer küçüklü, büyüklü siyasi partilerin de desteğiyle olacaktır.
Sadece siyasiler değil sivil toplum örgütleri de, devletine sadık, maddi ve manevi kanaat önderlerinin de üzerine düşen görevleri, devletimize sahip çıkılmalarıdır.
Buda yetmez bürokraside bulunan her bir bürokratımız, yöneticilerimiz ast olandan üstüne kadar memurundan, işçisiyle hiç fark etmez bunlarında her biri devletin bekası için canla başla çalışmaları önem arz etmektedir.
Geçmişte siyasi yaklaşımlarını tasvip etmediğim, lakin bu son dönemlerde Sayın Devlet Bahçelinin Devletine ve hükümete yapmış olduğu siyasi desteği takdire şayan olarak görmekteyiz.
Aynısını dış mihrakların etkisinde ve güdümünde olan CHP ve diğer işbirlikçilerinden de bekliyoruz.
Yeni kapı ruhunun devamîyeti için millileşmek lazım değil mi?
Eski Misak-i Milli sınırlarımızda olan Musul bölgesinde, yapılan askeri müdahalede bizde aklıselim düşünerek gerek arazide gerekse masada var olmamız ülkemizin sahil-i selamete çıkması için önem arz etmektedir...
Biz bu bölgede yer aldığımız için bir takım dış mihraklar rahatsız oldu ve bunu dile getirmek için siyasi maşalarını meydanlara davet etmektedirler.
Bizde onların bu yanlışından dönmeleri için diyoruz ki gittiğiniz yol bataklıktır o yoldan geri dönün yoksa bataklıkta çamura gömülürsünüz sonunuz hüsran olur.
Aklı kirada olanlarında, tez zamanda devletine ihanet edenlerin safından ayrılıp ihanetin içinde olmamaları yönünde akıllarını başlarına almalarını arzu ediyoruz vesselam.
Yorum Yazın