Dost görünümlü düşmanımız o kadar çok ki bu son zamanlarda bizatihi müşahede etmekteyiz.
Haçlılar yine Türkiye’nin üzerine senaryolar yazıp, oyunlar oynamaya devam ediyor. Almanya, Hollanda, Avusturya referandumu engellemeye çalışmaları şer odaklarının birleştiğini zâhiren göstermektedir.
Bizim safdil milletimizi kandırıp tek adam algısı, padişahlık algısı yapıp, provoke ettirmelerini canlı olarak yaşayıp görüyoruz, tarihi notlar düşüyoruz hafızalarımıza.
Mevcut sisteme göre; Cumhurbaşkanının denetlenmesi vatana ihanet suçu işlemediği sürede mümkün değil.
Yeni referandumda ise başkanın denetlenmesi yolu açılmaktadır. Hangisi sizce daha doğru, elbette EVET olan.
Bu tek adam naraları atanlar, gayeleri üzüm yemek değil bağı harap edip bir daha meyve vermesin diye bağı kökünden söken zihniyettir.
Almışlar ellerine bir davul, hayır cephesi kendileri çalıp kendileri oynuyorlar…
Hayır diyenlerin savunmalarına bakın fındık kabuğunu dolduracak nitelikte bile değil birçoğu inat için hayır diyor ve yeni değişikliği okumayanlar dahi var. Sadece çirkefleşip belden aşağı vurup, bolca cerbeze yapıyorlar batılılar gibi.
Almanya’nın 16 Nisanda ki referandum için hayırcılara çalışması en açık örneği; Türkiye’nin liderine Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a hemen akabinde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın konuşmasını iptal etmesi resmen provoke etmektir.
Şimdide dış işleri bakanımız Mevlüd Çavuşoğlu’nun tüm konuşmalarına engel olan gezi ruhlu Almanya kiralanan salonlara bile müdahale etmektedir. Bu açıkça referandum için soğuk savaştır…
Dostmusunuz, düşmanmısınız Amerika’nın ve İngiltere’nin güdümünden kurtulamayan Almanya, sigortası olan Türkiye’yle ters düşmesi ilmeği boyunlarına kendileri geçiriyor farkına vardıklarında iş işten geçmiş olacaktır…
Demokrasi kelimesini dilinden düşürmeyen Hollanda dikkat edin teröre ve fetöcülere, Almanya kadar destek vermektedir.
Hayır cephesine çalışan Hollanda bilmiyor ki oyunları bozulacak, gün gelecek bunları da satacaktır bir paçavra gibi çöpe atılacaklardır.
İngilizlerin çok iyi sömürgeci ve geri planda senaryoyu yazıp, bu maşalara oynattığını bilmeyen yoktur...
Bize hasta diyen batı kendisi ruh hastası oldu, şizofreni olmuş, paranoya olmuş görmekteyiz.
Yataklarında bile rahat uyuyamayan şer odakları ne kadar birleşselerde yine mani olamayacaklardır, Türkiye’nin yükselişine.
Eğer ki bu kadar şer odakları batı sevicileri, fetöcüler, milliyetçi gözüken ulusalcılar birleşmiş ve engel olmaya çalışıyorlarsa EVET biz doğru yoldayız…
Avusturya’lıların da görüyoruz ki aynı cephedeler şerlerin ittifakı ama bilmiyorlar oyunları bir bir bozuluyor.
Ne dedi, Kemal Kılıçdaroğlu “Düşünün, yeni modeli kurduk! Halk Cumhurbaşkanı’nı seçti. Başbakan da başkası oldu. Cumhurbaşkanı başka partinin genel başkanı, Başbakan da başka partinin genel başkanı. Asıl kavga o zaman çıkacak. Asıl onu düşünmemiz lazım”
Bumudur muhalefet anlayışı, bilmeyen bir muhalefetin ülkeye ne faydası olur ne mümkün efendim, en kötü haslettir cehalet.
Malumunuz yıllar önce boğaz köprüsü yapılmaya başlamadan önce bu hayırcılar cephesi o dönemde de ülkeye zararlıdır diyerek, batının ağzıyla asıl zararı ülkelerine verdiklerini şimdi daha açık ve net görmekteyiz.
Sadece boğaz köprüsü mü yapıldı boğaz köprüsü gibi benzer köprüler yapıldı neden biliyorsunuz uzun uzun yazmamama lüzum yok kimin kime hizmet ettiğini, kimlerle oturup kalktığını, kimlere çanak tuttuğunu, kimlerden beslendiğini biz gayet iyi biliyoruz.
Şimdide aynı naraları yeni anayasa için atmaktadırlar tabi mesleklerinin gereğini yapıyorlar.
Bizde ülkenin selameti için çalışmaya devam ediyoruz, hem karşı gelirler hemde her fırsatta bizden önce her yasadan her hizmetten yararlanırlar.
Bizde;
gelecek nesil için EVET, müreffeh yarınlar için EVET, gençliğimiz için EVET, adalet için EVET, şer odaklarıyla mücadele için EVET dememiz elzemdir…
Yorum Yazın