"Eğer bugün, dün öğrettiğimiz gibi öğretiyorsak, çocuklarımızın geleceğinden çalıyoruz” J. Dewey
Eğitim insanın potansiyelini en yüksek düzeye ulaştırma çabasıdır. Platon’un dediği gibi Eğitim, bedene ve ruha, yetenekli olduğu mükemmelliği vermektir . Eğitim, yetileri hep birden ve uyumlu olarak geliştirmektir.
Eğitim, insanlık tarihinin değişmeyen gündemi ve önceliğidir. Her gün yüzlerce olumlu olumsuz yeni bilgiyle tanışan bir nesille muhatap olan eğitimcilerin işi her zamankinden daha zor diyebiliriz. Maalesef bağıra bağıra gelen bir gerçek var; Eğitimde nesle yetişemiyor ve yetemiyoruz bu nedenle de tam eğitemiyoruz. Bu, bize öğretmen niteliği, eğitim içeriği ve öğretme stratejimizi yeniden gözden geçirme zorunluluğu getiriyor. Bu anlamda Hz.Ali’nin, “Çocuklarınızı kendi içinde yaşadığınız günlere göre değil, onların yaşayacağı günlere göre yetiştirin.” sözü çok anlam ifade etmektedir.
Peki, eğitim için büyük değişimin ve gelişimin sırrı nedir? Bu değişime nereden ve nasıl başlamak gerekir? Biliyoruz ki öğrenci bilgiye ulaşılabilirliğin çok yüksek olduğu bir çağda olmanın avantajları ile istediği zaman öğretmeninden daha fazla bilgiyi öğrenme şansına sahip. Bu nedenle şimdilerde öğretmenin rolü farklılaşmakta ve artık öğretmen, bilgi aktaran değil, bilgiye ulaşım yollarını gösteren, ilgi ve motivasyon kaynağı olan, öğrencinin içsel yolculuğuna eşlik eden bir eğitimci konumunda olması gerekiyor.
Bugün öğretmenin sadece bilgiye sahip olması öğretmen yetkinlikleri için çok yetersiz kalıyor, eğitimcinin iletişim becerisi, öğretme stratejisi, öğrenci ile aynı dili konuşabilme ve uyum bağ kurmak becerisi gibi özellikleri olması gerekiyor. Bunlarla beraber dijital okur yazarlık ve proaktif olmak da büyük önem arz ediyor.
Yeni nesil öğrenme ve öğretme becerilerinin gerekliliği bizi Nöro Eğitim dediğimiz yeni nesil eğitimi adres gösteriyor. Bilimsel gelişmelerin hızına uygun olarak bu konulardaki ihtiyacımızı bugüne kadar verdiğim yüzlerce eğitim ve bu eğitimlere katılan binlerce öğretmenlerden aldığım geri dönütler çok daha net ifade ediyor.
Yetkinliği olan bir öğretmenin oluşturacağı pozitif etki hesaplanamayacak kadar yüksektir. Bireysel ve toplumsal olarak katma değeri en yüksek meslek öğretmenliktir. Bu konu ihmal edilemeyecek kadar stratejik bir konumdadır. Kültürümüzde, “Kendisi himmete muhtaç dede/nerde kaldı gayriye(başkasına) himmet ede...” Aksi bir durum üzülerek, eğitim meselemizde bugünden çok daha fazla çözüm bekleyen büyük sorunlar oluşturabilir.
Z kuşağı dediğimiz yeni nesil, hızlı ve analitik düşünme özellikleri üst düzey olan, görsel zekaları gelişmiş, fakat bu özelliklerini bireysellik dışında çok değerlendirmek istemeyen, ekip çalışmalarından daha ziyade bireyselliğe yatkın olan; bağımsız ve özgür olmayı önemseyen kimselerdir.
Araştırma bulgularına göre okulda etkili öğretimi sağlayan temel etkenler öğretmen ve öğrencidir. Sanılanın aksine sınıf büyüklüğü ve benzeri diğer fiziksel imkanlar öğretimin niteliğinin gerçekleştirilmesinde ikinci derecede kalmaktadır (Balcı . 1991).
Bu amaçla Nöro Eğitim, bilimin insanın bilişsel yapısı, beyin yapısı, bilinçaltı, sosyal ve duygusal zeka, öğrenme ve hafıza gibi konulardaki gelişmeleri dikkate alarak öğrenmenin bireyde en etkin hale getirilmesidir.
Biliyoruz ki bugün eğitimin konusunu, ne öğrettiğiniz kadar, bilgiye ulaşma stratejileri, öğrenme yöntemleri belirlemektedir. Öğrenilecek şeyin ne olduğunu eğitimciler değil yeni neslin merak ve ilgileri oluşturmaktadır.
Artık eğitim otoriteleri, Öğrenme stili, odak noktası, düşünme yapısı ve algılama filtreleri farklı bireylerin bulunduğu çok frekanslı bir sınıf konuşuyorlar ve bunların farkında olan, öğrencisini farklı özellikleri ile tanımlayabilen ve ona göre öğretme stratejisi belirleyen bir öğretmenden bahsediyorlar. Bence eğitim otoritelerinin olmasını istedikleri eğitim; tam da uzun süredir üzerinde çalıştığım ve geliştirdiğim Nöro İletişim Temelli Eğitim(NİTE) dediğim yeni nesil eğitim olan Nöro eğitim oluyor.
Bu Nöro İletişim Temelli Eğitim öğretmenin, insandaki meta programları öğrenmesi “insanı tanımanın kısayol tuşları” ile öğrenci davranış kalıplarını ve alışkanlıklarını kavraması, öğretmenin öğrenci ile uyum- bağ kurması, onlarla daha etkin bir iletişime geçmesi, öğrencinin öğrenme yönteminin ne olduğu, hangi yöntemle daha etkin öğrendiğinin tespit edilmesi, öğrencinin bireysel öğrenme modellemesini oluşturulması ile öğrencinin tüm yaşamsal alanında öğrenme ve eğitim süreçlerini daha etkin hale getirmesini amaçlamaktadır.
Nöro iletişim sürecinde eğitimcinin uygulayacağı yöntemler ile öğrencinin kendi davranış modellemesini oluşturması hedeflenmektedir. Bu eğitim sürecinde eğitimci, Milton dil kalıpları kullanımı , motive etme stratejisi, Smart hedef belirleme yöntemi ve meta sorular gibi inovatif yaklaşımları değerlendirmektedir.
Nöro İletişim Temelli Eğitim, öğrenciyi etkileyen iletişim biçimlerini öğrenmede, insanlar arasındaki iletişimi pekiştirmede etkin olduğu gibi, hedef ve çözüm oluşturma, öğrenmede motivasyon sağlama süreçlerinde de etkin olmayı sağlamaktadır.
Nöro İletişim Temelli Eğitimin iki genel amacı bulunmaktadır; birisi, öğretmenlik, eğitmenlik vb. meslekleri yapan kişiler için, iletişim, eğitim-öğretim becerilerini üst seviyeye taşıyarak, eğitim süreçlerinde daha verimli ve etkin olmalarına destek olmak. Diğeri ise Z kuşağının dünyayı algılama, yorumlama ve davranış biçimlerinde gelişim ve değişim ile bilişsel, duyuşsal ve fiziksel alanlarda öğrenme etkinliğini artırmaktır.
Yorum Yazın