Çocuğumuza verebileceğimiz en güzel hediye “kendi” olmasını sağlamaktır.
İyi bir çocuk yetiştirmek anne babaların temel amacıdır. Peki, anne babaların “iyi çocuk” nedir? sorusunun tanımını, ödün vermeyen bir birey mi yoksa insanlar tarafından çok sevilen, iletişim becerisi yüksek bir çocuk oluşturuyor veya özgürlüğüne düşkün, yeni ve farklı şeyleri deneyimleyen bir insan mı oluşturuyor. Bu gibi soruların cevabını anne babaların kendi düşünce yapısı ve kişilik tipleri belirlemektedir.
Önemli olan bizim nasıl bir çocuk istediğimiz mi yoksa onların nasıl bir insan olmak istedikleri mi? Onların davranışsal ve duygusal gelişimine uygun bir anne baba olmak mı?
Çocuğumuzun nasıl biri olması gerektiğine onu tanıyarak ve onun gelişimine en uygun olanı tespit ettiğimiz için mi yoksa kendi deneyimlerimizle edindiğimiz tecrübelerle mi karar veriyoruz?
Belki siz de, nasıl bir insan yetiştirmeli konusu hakkında; henüz kişiliği, zihin yapısı ve değerleri oluşmamış bir çocuğun karar veremeyeceği kadar önemli bir konu olarak düşünüyorsunuz.
Ebeveyn tarzımızı sadece kendi düşünce yapımız veya kişilik tipimize göre oluşturduğumuzda nelerle karşılaşıyoruz?
Koçluk görüşmelerimizde sıkça karşılaştığımız sorunlar öğrenme sorunu, motivasyonsuzluk, dikkat dağınıklığı ve öğrenme sorunları gibi sorunların nedenlerinin pek çoğu çocuğun kendini gerçekleştirmesine fırsat verilmemesi, kendi yaşam süreçleri ile ilgili seçeneklerde inisiyatif kullandırılmaması, onun düşünce yapısına uygun davranılmaması olarak karşımıza çıkıyor. Biz buna “olumsuz ebeveyn tarzları” diyoruz. Bilmeliyiz ki yanlış ebeveyn tarzlarının çocuk üzerinde tahminimizden çok daha fazla olumsuz etkisi olabiliyor.
Yanlış anne baba tarzı sadece biraz önce belirttiğimiz gibi sonuç ve sorunlar doğurmayabilir. Bu, ihtimal hesabı ile hesaplanamayacak kadar ihtimal içeriyor. Bu açıdan kültürümüzde olan bir düşünce vardır. “Bir insanı iyi ve faydalı bir insan olarak yetiştirmek güneşin üzerine doğduğu her şeyden daha hayırlıdır.” Ne enfes bir düşünce değil mi? Aksini düşünmek ise çok ürkütücü bir durum içeriyor.
Ebeveynlik tarzlarını genel olarak 4 başlık altında ifade ediyoruz.
Otoriter Ebeveynlik tarzında, çocuğun katı ve kesin kuralları takip etmesi ve uyması, aksi takdirde cezalandırmanın tercih edilmesidir. Burada sorun çocuğun gelişimine uygun davranılmamasıdır. Bu tarzda yetiştirilen çocuklarda genellikle daha az mutlu, daha kaygılı, utangaç, çekingen, özgüveni düşük, daha bağımlı ve benlik saygısı yara almış gibi duygularla karşılaşabiliyoruz.
Demokratik Ebeveynlik tarzında, ebeveyn çocuğunun uyması gereken kuralları belirlerken otoriter ebeveynden farklı olarak çocuğuna kuralların ne işe yaradığını fark ettirir. Onunla bir anlaşma yapabilir. Bu ebeveyn tarzı ile yetişen çocuklar, sorumluluk duygusu yüksek, duygularını yönetebilen, daha sabırlı ve anlayışlı, öz güveni yüksek çocuklardır.
İzin Verici Ebeveynlik tarzında, izin verici anne babaların çocuklarından beklentileri çok düşüktür. Bu nedenle çocuklarına kural koymamayı tercih ederler. Bu tarzla büyümüş çocuklar, kuralların ve otoritenin bulunduğu ortamlarda çok zorlanabilirler. Bu sebeple okulda uyum sorunları yaşayabilirler.
İhmalkâr Ebeveynlik tarzında, ihmalkâr anne babalar çocukların fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarını fark etmez veya göz ardı eder. Böyle anne babalar, çocuklarının yaşamsal alanında pek yer almazlar. Bu tür tarzda yetişen çocuklar öz güveni ve öz kontrolleri düşük olan bireyler olabilmektedir.
Aslında nasıl bir ebeveyn tarzı olmalı sorusuna uzmanların net bir cevap vermesi zor. Önemli olan anne babanın ebeveynlik tarzı ile çocuğun gelişim ve kişilik özelliklerinin tespit edilerek uyum sağlanmış olmasıdır.
Lütfen ama lütfen, çocuğunuzun duyguları, düşünceleri, değerleri, öncelikleri, istekleri, ihtiyaçları ve kişilik tipi gibi özelliklerinin yanında hayalleri ve ileride olmak istediği büyük resmin ne olduğuna konularına dikkat edelim ve saygı duyalım.
Öncelikle, emeklerinize güvenin. Çocuklukta sevgi ve ilgi ile verdiğiniz her şeyin onlarda emanet olarak bulunduğunu bilin. Mutlaka onlarda kayıtlı olarak duruyor, gerektiğinde nasıl davranacaklarını bilirler. Şimdilerde belki gerekli olduğuna inanmıyor olabilirler. Daha sonra siz onlara kendi yaşamları ile ilgili seçenek sunabilirseniz, kendi kararlarını vermelerini sağlayabilirsiniz. Çok küçük yaşlardan itibaren onların bir kişilik tipi, öğrenme modeli, karar verme süreçleri olduğunu aklınızdan çıkarmayınız. Onlara özel program hazırlamak, ödüllendirmek ve takdir etmek de büyük önem ifade etmektedir.
Nasıl ki bir çiftçi ürünün bir zamanı olduğunu bilir acele etmez, sadece güvenir ve gerekeni yapar, acele ederse olacak olan ürünü de alamayacağını bilir, anne babalara da bir çiftçinin sabrından çok daha fazlası gerekir. Bir de o ürünü toplayacağına inanması gerekiyor. Lütfen evlatlarınıza güvenin; gün gelince beklediğinizden çok daha iyi olduğunu göreceksiniz. Yeter ki onun tabiatına uygun gerekli ilgiyi gösteriniz. Tabii ki erik ağacından şeftali beklemiyorsanız.
Bir ebeveynin çocuğuna en güzel hediyesi, kendi olmasına izin vermesi ve buna saygı duymasıdır.
Yorum Yazın