Öz İplik İş Sendikası, 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı kapsamında bu yıl 10.’su düzenlenen geleneksel basın yemeğinde medya mensuplarını ağırladı.
Öz İplik İş Sendikası, 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı dolayısıyla Ankara’da sendika genel merkezinde düzenlediği 10. Geleneksel Basın Programında çok sayıda gazeteciyle bir araya geldi. Programa Genel Başkan Rafi Ay, Genel Başkan Yardımcıları Muzaffer Birdoğan, Engin Doğan, Genel Sekreter Turgay Ulutürk, Medya-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Dilek Atçeken ve Basın Yayın Daire Başkanı Didem Demir de katıldı.
Programda konuşan Genel Başkan Rafi Ay, medya emekçilerinin toplumsal mücadeledeki yerine dikkat çekerek, “Kuşkusuz medya çalışanları, emek mücadelemizin önemli bir paydaşıdır. Zorlaşan ekonomik koşullar medya sektörünü de ciddi biçimde etkiliyor. Bu süreçte dayanışma her zamankinden daha kıymetli” dedi.
“Sektör Alarm Veriyor”
Tekstil ve hazır giyim sektörünün ekonomik darboğazda olduğunu vurgulayan Ay, “Üretim gücümüze rağmen istihdam kayıpları yaşıyoruz. İhracat azalıyor, ithalat artıyor. 2025’in ilk beş ayında sadece hazır giyim sektöründe 776 milyon dolarlık cari açık etkisi oluştu” ifadelerini kullandı. Türk firmalarının maliyet baskısıyla yurt dışına kaydığını hatırlatan Ay, bu eğilimin uzun vadede hem sanayiye hem istihdama zarar vereceğini vurguladı.
“Ucuz İş Gücü Rekabeti Sürdürülemez”
Rafi Ay, konuşmasında emeği sömürerek ayakta kalmanın mümkün olmadığını vurguladı. “İşvereni, bürokratı, siyasetçisi... Herkese sesleniyorum: Emekle rekabet olmaz. Kaliteyle, markalaşmayla rekabet olur” diyen Ay, markalaşma eksikliğinin Türkiye’yi oyunun dışına ittiğini söyledi.
“Kadın Emeğinin Kalesi: Tekstil”
Tekstil ve hazır giyim sektörünün kadın istihdamı açısından kritik önemde olduğunu hatırlatan Ay, “Kadın iş gücünün yüzde 35-40’ı bu sektörde çalışıyor. Kadınların iş yaşamına katılımı sadece ekonomik değil, sosyal kalkınma açısından da vazgeçilmezdir” dedi.
İstihdamda Ciddi Düşüş
Genel Başkan Ay, 2022’ye göre işkolundaki istihdamın 315 binden fazla azaldığını açıkladı. “2025 Nisan itibarıyla sektördeki istihdam 990 bine geriledi. 7 bin 800’ü aşkın işyeri artık yok. Her gün yeni bir kapanış haberi alıyoruz” diye konuştu.
Örgütlenmenin Önündeki Engeller
Sendikal örgütlenmenin önündeki yasal ve fiili engellere dikkat çeken Ay, “İşçilerin yalnızca %10’u örgütlü. Yetki almak zor, işverenler itirazlarla süreci yıllarca tıkıyor. Profesyonel danışmanlarla örgütlenmeyi engelliyorlar” dedi.
Küresel Tehditler: Tarife Savaşları, Menşe Saptırma ve Yeni Rakipler
Dünyada değişen ticaret dengelerine dikkat çeken Ay, “ABD’nin düşük tarifelerle avantaj sağladığı Güney Asya ülkeleriyle rekabet zorlaşıyor. Markamız yok, bu yüzden siparişler başka ülkelere gidiyor. Yakında Hindistan’la yapılması planlanan serbest ticaret anlaşması da büyük tehdit oluşturuyor” dedi.
Ayrıca, bazı ülkelerden menşe değişikliğiyle gelen ürünlerin Türkiye’yi hedef pazar haline getirdiğine dikkat çekerek, “Etiketsiz haksız rekabetle karşı karşıyayız” uyarısında bulundu.
“Bu Kriz Sadece Ekonomik Değil”
Rafi Ay konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Bu yaşananlar sadece ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal bir yıkım sürecidir. Fabrikalar kapanıyor, maaşlar gecikiyor, işsizlik artıyor. Buna sessiz kalamayız. Ülke ekonomisi işçinin alın teriyle ayakta duruyor.”
Öz İplik İş’ten Çözüm Önerileri
Sendika olarak çözüm üretmeye hazır olduklarını belirten Ay, önerilerini şu başlıklarda sıraladı:
Emekçinin örgütlenme hakkı güvence altına alınmalı.
Asgari ücret belirleme süreci şeffaflaştırılmalı.
Emek yoğun sektörlerde KOBİ’lere çalışan bazlı teşvik verilmeli.
EYT ile kaybedilen işgücünün dönüşü teşvik edilmeli.
Kadınların işgücüne katılımı artırılmalı.
Asgari ücret insanca yaşam düzeyine yükseltilmeli.



























Yorum Yazın