© Redaktör Haber 2022

Erdoğan’ın lobilerle ‘fobilerle’ savaşı…

Son on yılda 5 darbeyi savuşturup, darbecilere dünyayı dar eden bir lider gösterin de alnından öpelim… Tankla, topla yıkılamadığı için dövizle, dolarla üzerine gelinen ve “Gelin ulan, topunuz birden gelin” bir başka lider varsa söyleyin de şapka çıkartalım… Yok…

Dünyada bir lider gösterin ki, tüm emperyal güçlerin hedefinde olsun…

Dünyada bir lider gösterin ki, milletlerin mabedi BM kürsüsünde herkesin gözünün içine baka baka “Dünya 5’ten büyüktür” desin…

Dünyada bir lider gösterin ki, İslam dünyasının içine düşürüldüğü zillete isyan etsin…

Dünyada bir lider gösterin ki, tüm Müslümanların, tüm mazlumların umudu olsun…

Ve bir lider gösterin ki, tüm bunlara yetişirken milletini korkuları ile yüzleştirsin…

Evet, bir lider gösterin ki, içeride-dışarıda yapılmış yüz yıllık planları alt-üst etsin…

Yok…

Son on yılda 5 darbeyi savuşturup, darbecilere dünyayı dar eden bir lider gösterin de alnından öpelim…

Tankla, topla yıkılamadığı için dövizle, dolarla üzerine gelinen ve “Gelin ulan, topunuz birden gelin” bir başka lider varsa söyleyin de şapka çıkartalım…

Yok…

Ne yazık ki, yok…

Tüm bunlara imza atan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan siyasi kaderi gibi bu süreçteki mücadele serüveninde de yalnız…

Hak bildiği yol bu olmasa, bir milletin dirilişine şahit olmasa çekilecek çile, katlanacak hile değil bunlar…

Çünkü…

Din kardeşim diye sahip çıktığı, destek verdiği insanlar, bir anda FETÖ’leşiyor ve dünyanın orduyu ele geçirmiş tek terör örgütü oluyorsa, bu hileden de öte bir büyük hesaplaşmanın planlaması olmalı…

Herkesin bir planı varsa Allah’ın da bir planı var gerçeği, Türkiye’yi ve Recep Tayyip Erdoğan’ı yok etmek üzerine kurulu tüm planları, tüm tuzakları bozdu…

Pusuda bekleyenler pusulara gömüldü…

Türkiye’ye Humeyni gibi gelmeyi hayal eden FETÖ’nün terörist başı postunda yamuldu…

Dolar cambazlarına, faiz fetbazlarına ‘dur’ denildi…

Öylesine büyük badireler öylesine kolay ve ucuz atlatıldı ki (kolay’ kelimesi alınan sonuç itibariyledir); Türkiye düşmanları oyun içinde oyun oynarken, Erdoğan ve millet de oyun bozma uzmanı oldu…

Filhakika…

Lobilerle, fobilerle savaşı Recep Tayyip Erdoğan’ın hobisi haline geldi…

Her senaryo milletin azmi ve acımasız direnişi ile son buldu…

YENİ SAVAŞ DOLAR İLE

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir süreden beri ‘TL’ye sahip çıkma çabası içinde. Bir Cumhurbaşkanı olarak bu görevi elbette ama kazın ayağı öyle değil…

Dünyada düşerken, Türkiye’de döviz fiyatlarının aşırı yükselmesi, birilerinin planlı saldırısının sonucudur. Bu çok açık…

Türkiye’yi durdurmak isteyenlerin yeni silahı dolar, döviz oldu…

Cumhurbaşkanı Erdoğan boşuna, “Elinde silahı veya doları olan teröristin amacı arasında hiçbir fark yok. Amaç Türkiye'yi dize getirmek. Döviz kurunu bir silah gibi kullanıyorlar” demiyor. İkisinin de hedefi Türkiye’yi yolundan döndürmek, diz çöktürmek…

Bu yeni bir olay değil. 2013'ten beri Türkiye ekonomisine yönelik saldırılar var.

Buna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dövizleri bozdurun” çağrısını boşuna yapmadı. Sonra ne dedi? Ekonominin yeniden harekete geçmesi gerektiğini söyledi ve yol gösterdi:

“Üretin, alın, satın, istihdam edin, yatırım yapın, piyasayı hareketlendirin.”

KÜLLİYE’DE DÖVİZ ZİRVESİ…

Gelişmeleri yakından takip eden Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında ilgili bakan ve üst düzey bürokratların katılımıyla bir zirve yapıldı. Merkez Bankası Başkanı Çetinkaya’nın da katıldığı toplantıda, dövizde yaşanan hareketlilik ve ekonomiye yönelik spekülatif hareketler tüm yönleriyle ele alındı. Zirvede, yaşanan sürecin geçici olduğu vurgulandı.

Muhtemel gelişmeler, dövizin rotası ve buna karşı alınması gereken tedbirlerin gözden geçirildiği toplantıda, özellikle Merkez Bankası'nın 24 Ocak'ta gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı öncesinde belli kesimlerin faizlerin yükseltilmesi için sergilediği tutuma yönelik tepki mesajları da ele alındı. Türk ekonomisinin temellerinin sağlam olduğunun altı çizildi. Merkez Bankası'nın gerektiğinde kendi enstrümanlarını kullanarak piyasalara müdahalede bulunduğu hatırlatıldı.

Ekonomi yönetimi, yaşanan sürecin geçici olduğunun altını çizerken, 2017'de enflasyon hedeflerinde sapmanın söz konusu olmadığını, reel sektörün gelişmelerden olumsuz etkilenmemesi için her türlü tedbirin alındığını vurguladı. Önümüzdeki süreçte de Merkez Bankası başta olmak üzere, ilgili ekonomi kurumları gelişmeleri yakından izleyerek proaktif bir yaklaşım sergileyecek.

Ekonomi yönetimi daha önce yaptığı açıklamada, dövizde yaşanan hareketliliğin, spekülatif bazı yaklaşımlardan kaynaklandığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Elinde silahı, bombası olan teröristle, elinde doları, avrosu, faizi olan terörist arasında amaç bakımından hiçbir fark yoktur. Amaç, Türkiye'ye diz çöktürmek, Türkiye'yi teslim almaktır” ifadesini kullandı.

YATIRIMCIYA VATANDAŞLIK HAKKI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kriz peşinde koşanların peşini bırakmıyor. “Döviz senaryosunu bozmalıyız” diyen Cumhurbaşkanı, yatırımcı yabancılar için vatandaşlık önerisini gündeme getirdi. Dedi ki:
“Yabancı yatırımların ülkemize geldiğini söyleyen Erdoğan, "2 milyon dolarlık bir yatırımla ülkemize gelenlere vatandaşlık imkanı var. Bunlar önemli adımlar. Bunlara karşı çıkanların olduğunu da biliyorsunuz. Küresel bir yapıyı, küresel vatandaşlık anlayışıyla ülkemizi merkez alarak burada toparlayalım. Bu ülke kendisine güvenen hiçbir kurumu mahcup etmemiştir. İş dünyamızın da güçlü bir şekilde sahaya inmesi gerekiyor. Döviz senaryosunu bozmalıyız. Gelin bazı firmalar araya, operatör şirketleri kurun. Siz bunu kurun. Finans kesiminin reel sektöre destek vermesi gerekiyor. Finansta yeni oyuncular sahaya giriyor. Avrupa tarafında da hareketlenme artacak. Rusya ve Çin gibi, Afrika gibi coğrafyalarla, Orta Asya gibi bölgelerle sağlam ilişkiler kuruyoruz. Afrika'ya gidiyoruz. Bu fırsatları en iyi şekilde kullanarak 2023 hedeflerimize yürümeliyiz.”

YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR

Artık eski Türkiye'nin olmadığının altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:

“1994 ve 2001 krizlerinin birkaç milyarlık spekülasyonlarla tetiklendiğini biliyoruz. Borsa üzerinden, faiz üzerinden ülkemizi engellemeye her yolu denediler. Eski Türkiye yok. Ülkemize yapılan ekonomik saldırılar durmuş değil. Milletimiz ekonomisine sahip çıkıyor. 15 Temmuz'da darbecileri durduran milletimiz, ertesi gün de ekonomi nöbetleri tuttu. Son günlerde döviz kurunu silah olarak kullanıp yine üzerimize gelmeye başladılar. Varsın gelsinler. Biz de bunların üstesinden geldik, geleceğiz. Esasen bizim bu saldırıyı karşılayacak gücümüz var. Maalesef eskiden beri var olan bir hastalığımız yüzünden böyle bir görüntüye sebebiyet veriyoruz. Bizim sorunumuz süratli hareket edemememiz. İlgili kurumumuz meseleyi etraflıca değerlendirip harekete geçiyor. Bu da milletimizin moralini bozacak düzeyde dalgalanmalara yol açıyor. Oyunların gayet iyi farkındayız. Siyasi sorunların değerlendirmesini sürekli yapıyoruz. Suriye'de olumlu neticeler alıyoruz. Sorun yaşadığımız pek çok ülkeyle yeni bir döneme girdik. Ekonomideki güncel sıkıntıların çözümüne yönelik adımların atılması konusunda biraz daha hızlı ve kararlı olunması gerektiği açıktır. Suni şişkinliğin giderilmesiyle birlikte piyasalardaki bekle-gör politikasının da sona ereceğini düşünüyoruz.”

GÜVEN VE İSTİKRAR VAR


Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına gireceğimizi belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin hedefleri konusunda şunları söyledi:

“2023 hedeflerimizden ayrılırsak engelleri aşamayız. Ekonomiyi sadece finans araçları olarak görenler meseleye kısa vadeli bakanlardır. Salt finans değildir. Bizim için reel ekonomi önemlidir. İktidarımızdan önce elindeki finans imkanlarını reel sektördeki adımlara yatıranlar kendilerini de batırdılar. Ekonomi insandır. İnsana dair her şeydir. Bizim insanımız dimdik ayaktadır. Kahramanlık örneğiyle ülkesine sahip çıkan bu millet yeni destanlar yazmaya daima hazırdır. Omurga sağlam olduktan sonra ufak tefek yaralanmalar bizi yolumuzdan alıkoyamaz. Risk almaya hazır işadamlarına ihtiyacımız vardır. Bu işi geciktirmeyelim, yatırımlarınızı yapın. Ülkeye ve kendinize güvenin. Bu ülkede istikrar ve güven var. Risk almadıktan sonra bu iş yürümez.”
YİNE ALMAN PARMAĞI…

Son yıllarda Türkiye’ye karşı düşmanca tavırlar sergileyen, teröristlere kucak açan Almanya, ekonomimizi hedef alan döviz tezgahında da öne çıktı. Medyaya geniş biçimde yansıyan haberlere göre; ithalat yaparken döviz borçlanan Türk şirketleri, Alman bankaları başta olmak üzere yabancı menşeli bankacılık sisteminin baskısı altına girdi. Deutschebank’ın başını çektiği, diğer Alman finans kuruluşlarıyla istihbarat birimlerinin desteklediği baskının, Türkiye'ye karşı adeta bir ekonomik teröre dönüştürülmek istenmesi dikkat çekiyor.

Bunun örneklerini yayımlayan Yeni Şafak’taki habere göre, Alman bankaları ve finans kuruluşlarının Türk iş adamlarına dönük baskısının bir çok örneği var. Türkiye'de faaliyet gösteren Alman menşeli bir faktöring şirketi, işadamı Aydın Fatih Bektaş'tan ödemesi gecikmiş 175 bin avroluk kredinin faizi olarak 35 bin avro istiyor.

Bu arada, FETÖ operasyonları kapsamında gayrimenkullerine el konulan FETÖ'cü şirketlerle ilgili de Alman bankalarının yabancı para kredi pozisyonlarını kapatmaları için sıkıştırdığı dile getiriliyor. İstanbul'da TMSF'nin yönetimindeki üç FETÖ şirketi yöneticisinin İstanbul'da Deuchebank tarafından çağrıldığı öğrenildi. Alman bankalarından alınan krediler karşılığı teminat olarak verilen gayrimenkullere TMSF el koyunca, Alman bankaları kredilerin ödenmesi konusunda sıkıştırmaya başladığı ifade ediliyor. Almanların yaptığı bu baskı bankacılık alanında Türkiye'de faaliyet gösteren diğer yabancı menşeli bankaları da harekete geçirdi.

Kamuoyuna yansıyan haberlerde çok önemli ayrıntılar vardı. Buna göre, bütün yabancı bankalar 3 ay olarak uyguladıkları kredi pozisyonlarını bir ay içerisinde kapatmaları için Türk firmalarına baskı yapmaya başladı. Yabancı menşeili bankaların bir ay içerisinde dolar kurunun çok daha yukarılara çıkacağı yorumunu yaptığını anlatan bir şirket yetkilisi, bu kapsamda yabancı para cinsinden kredi pozisyonlarının kapatılmasının istenildiğini dile getirdi.

Merkez Bankası verilerine göre; Ekim 2016 tarihi itibariyle finansal kesim dışındaki firmaların 212.6 milyar liralık net döviz açığı bulunuyor. Finansal Kesim Dışındaki Firmaların Döviz Varlık ve Yükümlülükleri tablosuna göre Eylül 2016 değerlerine göre varlıklar 1 milyar dolar, yükümlülükler 639 milyon dolar arttı.

GEZİ OLAYLARI SIRASINDA…

Türkiye’yi dört bir yandan sıkıştıran emperyaller Gezi olayları sırasında da boş durmadı.

Ekonomiye yönelik saldırıların en yoğun yaşandığı dönemlerden biri de Gezi olaylarının zirve yaptığı 7 Haziran tarihiydi. Aynı gün ABD'li aracı kurum Citibank ile Alman aracı kurum Deutsche Bank arasında 5.8 milyar TL değerindeki hissenin bir günde el değiştirmesiyle 187 milyon TL kâr elde edildiği ortaya çıkmıştı. Yeni Şafak'ın 'Kirli Takas' manşetiyle duyurmuştu. Ardından Deutsche Bank, borsanın en çok işlem gören 8 şirketinin hisselerini Citi Bank'tan almıştı.

ÖZDEBİR: SPEKÜLATİF

Yaşanan gelişmeleri değerlendiren Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir de döviz kurundaki artışın spekülataif olduğuna dikkat çekerken, Türkiye'nin borcunun ödenip ödenmediğinin göstergesi olan CDS'lerde bir artış olmadığını söyledi. Özdebir, “Borsada da anormal bir dalgalanma yok. Ama kurlarda büyük bir volalite var. Hava güneşli, bulut yok, rüzgar da yok ama yağmur yağıyor. Demek, spekülasyon” yorumunu yaptı.
FAİZLERİ DÜŞÜRÜN…

Türkiye’nin bir de faiz ve faiz lobisi sorunu var.

Bir faiz düşmanı olan ve insanların, ülkelerin kanını emen bir canavar gibi gören Erdoğan, “Başta kamu bankaları olmak üzere lütfen faiz oranlarını düşürün” çağrısını yaparak, bunun nasıl gelişmelere yol açacağını anlattı:

“Düşürün ki yatırımcı, girişimci çok daha rahat bir şekilde yatırımını yapabilsin. Çünkü, yatırım olursa üretim olacak. Üretim olursa bu sıkıntılı süreç başarıyla atlatılacak. Çok kazanacağınıza biraz az kazanın. Zaten kendi paranla kazanmıyor ki. Bütün vatandaşın sana gelip yatırdığı parayla kazanıyorsun. 10 kazanma, 5 kazan. Yatırımcı da bu şekilde yatırımlarına devam etsin ve istihdam sağlasın. Ekonomideki dar boğazın içinde en büyük sıkıntılardan biride işsizlikteki sıkıntı olacaktır. Biz bu işsizliğe fırsat vermemeliyiz. Bu aralar yine başta kamu bankalarımız olmak üzere, tabii bir numara Merkez Bankası olmak üzere bu çalışmayı süratle yaparak bunu aşağı çekmemiz gerekiyor. Türkiye'nin şu anki sorunu paranın yokluğu değil, stabil hala geçmiş olmasıdır. Hiç kimse önümü göremiyorum deme lüksüne sahip değildir. Herkes bir arkasındakinin önünü açarak, bu riski alarak ilk adımı atmalıdır. Kimse bu ilk adımı atmadığında, şu anda olduğu gibi varlık içinde yokluk çekmeye mahkum oluruz. Bunun için diyorum ki, gelin ülkemiz için, vatanımız için hep birlikte harekete geçelim.”

RİSK YOKSA BAŞARI DA YOK

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu yöndeki mesajlarını her ortamda veriyor.

Yine yaptığı değerlendirmelerden birinde, döviz kurunu silah olarak kullanıp yine üzerimize gelmeye başlayanlara dikkat çekerek, gelsinler, bunların üstesinden geldik, geleceğiz’ diyerek kararlı duruşunu sürdürdü.

Yatırımcılara seslenen Erdoğan, Türkiye’nin kendisine güvenen, bunun için risk almaya hazır yatırımcılara ihtiyacı olduğunu söyledi.

HİÇ DURMUYORLAR…

Türkiye'yi her şeyiyle dışa bağımlı hale getirmek isteyenlerin elleri üzerimizden hiç eksik olmadı. 2003 yılından bu yana benzer yöntemler zaman zaman denenmek istendi. Borsa üzerinden, döviz kurları üzerinden, faizler üzerinden ülkemizi krize sürükleme çabaları hep yaşandı. Büyük projelerimizi engellemek için, kredileri zorlaştırmak başta olmak üzere her yolu denediler ama artık şunu herkesin bilmesi lazım. Eski Türkiye yok. Türk ekonomisinin rakamları, hacmi, çapı çok çok büyüdü. Buna rağmen ülkemize yönelik ekonomik saldırılar durmuş değil. Milletimiz bu oyunu gördüğü için, istiklalinin ve istikbalinin önemli bir parçası olarak kabul ettiği ekonomisine de sahip çıkıyor.

Ekonomideki güncel sıkıntılarımızın çözümüne yönelik atılması gereken adımlar konusunda biraz daha hızlı ve kararlı olunması gerektiği açıktır. Biz direndikçe, mücadele ettikçe, karşımızdakiler de saldırı çıtasını yükseltiyorlar. Son günlerde döviz kurunu silah olarak kullanıp yine üzerimize gelmeye başladılar, varsın gelsinler. Biz de bunların alternatiflerini üretiyoruz, üreteceğiz. Hiçbir ekonomik rasyonalitesi, temeli, karşılığı olmayan bir şekilde döviz kurunun yükseltilmesinin başka bir izahı yoktur.

YENİ DESTANLAR İÇİN…

Türkiye'nin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına gireceğine olan inancını her fırsatta dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin hedeflerinden vaz geçemeyeceğini şöyle anlattı:

“2023 hedeflerimizden ayrılırsak engelleri aşamayız. Ekonomiyi sadece finans araçları olarak görenler meseleye kısa vadeli bakanlardır” dedi. Kahramanlık örneğiyle ülkesine sahip çıkan milletimizin yeni destanlar yazmaya hazır olduğunu belirten Erdoğan şunları söyledi: “Salt finans değildir. Bizim için reel ekonomi önemlidir. İktidarımızdan önce elindeki finans imkanlarını reel sektördeki adımlara yatıranlar kendilerini de batırdılar. Ekonomi insandır. İnsana dair her şeydir. Bizim insanımız dimdik ayaktadır. Kahramanlık örneğiyle ülkesine sahip çıkan bu millet yeni destanlar yazmaya daima hazırdır. Omurga sağlam olduktan sonra ufak tefek yaralanmalar bizi yolumuzdan alıkoyamaz.”

YATIRIMCIYA VATANDAŞLIK HAKKI

Dünyanın birçok ülkesinde uygulanan vatandaşlık yöntemi artık Türkiye açısından da geçerli. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 milyon dolarlık bir yatırımla Türkiye'ye giren veya ülkeye 2 milyon doları getirenlerin vatandaşlık imkanını alabileceğin söyledi. Erdoğan, “Bunlar önemli adımlar. Bunun da riski var. Niçin? Buna karşı çıkanların olduğunu da sizler biliyorsunuz ama bizim derdimiz başka. Niye? İstiyoruz ki küresel bir yapıyı, şimdi buna yeni bir anlayış getiriyorum, adeta bir küresel vatandaşlık anlayışıyla ülkemizi merkez alarak burada toparlayalım. Bu adımı atmamız lazım” dedi.

LİMANLARDA TL DÖNEMİ BAŞLADI…

Döviz tuzağını bozmak için her alanda önlemler alındı, alınıyor. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, yabancı para birimleri karşısında milli parayı korumak amacıyla, TCDD tarafından işletilen İzmir ve Haydarpaşa limanlarında 1 Ocak'tan itibaren Türk lirasının kullanılmaya başlandığını bildirdi.

Arslan, açıklamasında, dış mihraklar ve onların maşaları olan terör örgütleri tarafından gerçekleştirilen kanlı eylemlerle, milletin sindirilmeye ve ayrıştırılmaya uğraşıldığını, döviz üzerinde yapılan spekülatif hareketlerle de ekonominin çökertilmeye çalışıldığı bir dönemden geçildiğini belirtti.

15 Temmuz'da yaşanan darbe girişiminin ardından gösterilen milli birlik ve beraberlik duygusunun, bugün ekonomi üzerinde oynanan oyunlar için de gösterilmesi ve aynı milli birlik ruhu içinde hareket ederek bu oyunların bozulması gerektiğini vurgulayan Arslan, "Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Yastığının altında döviz olanlar gelsin parasını altına, Türk lirasına dönüştürsün. Türk lirası değer kazansın, altın değer kazansın' çağrısı doğrultusunda yabancı para birimleri karşısında milli paramızı korumak adına başlatılan uygulamaya, Bakanlığımız uhdesinde bulunan PTT ve TÜRKSAT'tan sonra TCDD de katıldı." değerlendirmesinde bulundu.

Arslan, ülke ekonomisine yeni bir katkı sağlamak ve yabancı para birimleri karşısında milli parayı ve ihracatçıları korumak amacıyla, TCDD tarafından işletilen İzmir ve Haydarpaşa limanlarında verilen hizmetlerde 1 Ocak'tan itibaren Türk lirasının kullanmaya başlandığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Daha önceden İzmir ve Haydarpaşa limanlarında, dolar günlük döviz alış kuru esas alınarak ücretlendirilen tüm liman hizmetleri, 1 Ocak'tan itibaren, 3,50 dolar üzerinden Türk lirasına çevirerek yeniden belirlendi. Böylece hem döviz kurunda yaşanan dalgalanmalardan liman müşterilerinin olumsuz yönde etkilenmesinin önüne geçildi hem de ihracatın desteklenmesini sağlandı."

BÜTÇE VERİLERİ… AÇIK AZALDI…

Maliye Bakanı Naci Ağbal, “2016 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmeleri” toplantısında önemli bilgiler verdi. Ağbal, "Sene başında 29,7 milyar lira olarak öngördüğümüz bütçe açığı, 2016 yılı başlangıç hedefimizin 430 milyon lira altında gerçekleşmiştir" dedi.

Aralıkta bütçe gelirlerinin 45,8 milyar lira, bütçe giderlerinin 73 milyar lira, faiz hariç bütçe giderlerinin 71,2 milyar lira, vergi gelirlerinin 39,6 milyar lira olduğunu kaydeden Ağbal, bu kapsamda aralık ayında bütçe açığının 27 milyar lira olduğunu bildirdi.

Bu çerçevede 2016 yılında bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 1 civarında gerçekleşmesini beklediklerini bildiren Ağbal, "Böylece, son 6 yıldır bütçe açığımızın milli gelire oranını sürekli bir şekilde yüzde 1'ler seviyesinde tutmayı başardık. Merkezi yönetim bütçesindeki iyileşme genel devlet açığını da aşağıya çekecektir. Bu sonuçlar, ülke olarak yaşadığımız zorlayıcı tüm iç ve dış koşullara rağmen mali disiplinden taviz vermediğimizi ortaya koymaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

Ağbal şunları söyledi: Bütçe giderlerine baktığımızda 148.9 milyar lira personel giderleri. Sermaye giderleri 59.45 milyar lira olarak gerçekleşti. Bütçe harcamalarına ilişkin, faiz harcamalarının yılsonu gerçekleşmesi. Faiz harcamaları için 56 milyar lira ödenek öngördük. Harcama tutarı 50.2 milyar lira seviyesinde kaldı. Bundan 14 sene önce bütçeden yapılan faiz harcamaları 51.7 milyar liraydı.

EN BÜYÜK PAY EĞİTİME…

Bakan Ağbal şu bilgileri verdi: Bütçenin yüzde 19'unu eğitim harcamalarına kullandık. 112 milyar lira eğitime harcandı. Öğrencilerin eğitime erişimlerinin artırılması programları düzenledik. 1,8 milyon öğrencimizin faydalandığı burs ve öğretim kredisi için 8,7 milyar lira harcandı. Engelli eğitim programı için 2,1 milyar lira yaptık.

Sağlık hizmetleri için 98.2 milyar lira harcadık. Tedavi hizmetleri için 47 milyar lira, ilaç için 21,7 milyar lira, aile hekimliği için 5,7 milyar lira kullandık. Kamu yatırımları için kaynak tutarı 8.2 milyar lira oldu. 917 km bölünmüş yol yaptık. 54.9 km köprü yaptık, 28 tünel bitirdik. 884 km mevcut demiryolu hattını sinyalli hat haline getirdik. 9 barajı bitirdik.

154 sağlık tesisi yaptık, 6 bin 630 yatak kapasitesi oluşturduk. Reel sektöre teşvikleri artırdık. Reel kesim destekleri içinden en büyük payı SGK işveren primi için verdik. İhracat için 1,8 milyar lira destek verdik.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER