Başkent’in yanı başında bir turizm ilçesi: ÇAMLIDERE
YEREL HABERLERÇamlıdere belediye Başkanı Hazım Can Ercan “ Çamlıdere, İnanç Turizmi, Kültür Turizmi, Müzeler Turizmi, Doğa ve Doğa Sporları turizmi ve Termal Turizm ile 5 farklı alanda turizm yapılabilen Başkent Ankara’nın tek ilçesidir” dedi.
Redaktör Haber dergisi Mart sayısında sayfalarımıza Başkent Ankara’nın turizm cenneti ilçesi Çamlıdere’nin belediye başkanı Hazım Can Ercan’ı konuk ettik. Başkent Ankara’nın yanı başında bozulmamış tarihi ve doğasıyla şirin bir ilçe konumunda olan Çamlıdere’de 4. Dönem belediye başkanlığını yürüten Başkan H.Can Ercan ile yaptığı çalışmaları ve ilçenin doğal güzelliklerini konuştuk. Şeyh Ali Semerkandi külliyesinin de bulunduğu Çamlıdere ilçesini doğa ve kültür şehri olarak tanımlayan başkan H. Can Ercan günlük 10 bin ziyaretçinin geldiği Çamlıdere’yi görmeyenler için ilçenin doğal güzelliklerini anlattı.
İşte o röportajımız…
-Çamlıdere’de Dört dönemdir başkanlık yapıyorsunuz. Nedir bu başarının sırrı? Çamlıdere'de neler yaptınız, ilçede yaşanan değişimi anlatır mısınız?
Öncelikle inanmak eğer inanmazsanız hiç bir işi başaramazsınız aynı zamanda hizmet yaparken gönül belediyeciliğini de çok iyi yapmalısınız, biz sadece hizmet değil gönüllere de hitap ederek bu başarıyı elde ettik. Bizim göreve Geldiğimiz Çamlıdere Güneydoğu Anadolu bölgesindeki bir köyden bile daha beter bir haldeydi, bir tane çocuk parkı yoktu oyun parkı bile yoktu. Belediye Personeli 17 ay maaş alamamış Belediye’ye ait bir tane arsa kalmamış, çöpler alınmaz olmuş, belediye araçlarının depolarında akaryakıt dahi yoktu, deyim yerindeyse tam bir enkaz devraldık.
Göreve başladıktan sonra önce Belediyeyi ayağa kaldırmamız gerektiğini düşündük ve Belediyemizden başlayıp sırasıyla bütün sorunları tek tek çözdük tasarruf tedbirleri aldık uyguladık ve başarılıda olduk. Şuan Çamlıdere’nin ilçe merkezi başta olmak üzere bütün köylerinde çocuklarımız için oyun parkları var, ilçe merkezimizde Şeyh Ali Semerkandi külliyesi başta olmak üzere bir çok çevre düzenlemesinin yanında insanların aileleri ile birlikte oturup dinelebilecekleri parklarımız var. Çamlıdere Yaylasına yaptığımız yayla göl park rekreasyon alanımız, 10 tane müzemiz var. Çamlıdere bir kültür ve müzeler şehri oldu.
Bu müzelerin 3 tanesi çok değerli ve önemli müzeler bunlardan Doğa ve Hayvan Müzesi Türkiye’de ki ilk ve tek doğa ve Hayvan müzesi olma özelliğine sahip. Çamlıdere doğasında yaşayan ve Hayvanat bahçelerinde vefat etmiş veya doğada ölü olarak bulunan hayvanları tek tek toplayıp muhafaza ederek bu müzede sergiye açtık. Başta üniversiteler olmak üzere Türkiye’nin her köşesinden bu müzeyi görmek için akın akın ziyaretçi geliyor. Bir diğeri ise Oyun ve Oyuncak müzesi. Türkiye’nin en kapsamlı oyuncak müzelerinden biri içerisinde 4 bin üzerinde oyuncak bulunuyor bunu bir tren olarak tasarladık yani bir trene giriyorsunuz ve trenin çerisi oyuncak müzesi, ilk vagonundan itibaren zamanda yolculuk yaparak geziyorsunuz. Çocuklarımız babalarının annelerinin hatta dedelerinin ve ninelerinin oynadıkları oyuncakları görüyorlar. Bir önemli müzemizde Terazi Müzesidir, bana soruyorlar neden terazi müzesi diye, bakın Şey Ali Semerkandi Hz. Ömerin torunu, Hz. Ömer denilince akla ilk gelen şey Adalettir. Adaletin bugünkü simgesi ise Terazidir. O halde Hz. Ömer’in torununun metfun bulunduğu bu bölgeye Adaletin simgesi olan Terazinin müzesi olması gerekir diye düşündük ve bu müzeyi kurarak misafirlerimizin ziyaretine açtık. Bunun gibi ilçemizde daha birçok müzemiz var. Türkiye’nin hatta Dünyanın en ok müzesine sahip olan tek ilçe Çamlıdere’dir. Bunun yanında daha birçok yatırım ve hizmet yaptık Çamlıdere Turizmde kendini ispat etmiş emin adımlar atan bir ilçedir. 4 farklı alanda turizm yapabilen tek ilçe olma özelliğine de sahiptir. İnanç Turizmi, Kültür Turizmi, Müzeler Turizmi, Doğa ve Doğa Sporları turizmi, inşallah yakın zamanda Termal Turizmde de kendimizi göstereceğiz. Çamlıdere’mizde Sayın Cumhurbaşkanımızın da talimatları ile Termal suyu bulduk ve çıkardık. Termal Kaplıca tesislerimizin inşaatını başlatarak inşaatını tamamlamak üzereyiz. İnşallah Mayıs ayı içerinde termal kaplıca tesislerimizi hizmete açacağız ve termal turizmde de kendimizi ispat etmiş olacağız.
-Yeni projeleriniz nelerdir?
Çamlıdere için proje bitmez çünkü Çamlıdere öyle bir İlçe ki ne yaparsanız yapın hizmeti ve projeyi bitiremezsiniz. Ama bunlardan bir kaç tanesini saymak gerekirse sadece Türkiye’de değil Dünyada bir ilke daha imza atacak iki projemiz. Birincisi Soba Şeklinde bir bina yaptık ortalama 300 m2 lik bir soba şekline bina oluyor ve bu binanın içerisinde soba müzesi kurmak istiyoruz, elimizde oldukça fazla soba var bu sobaları yaptığımız bu bina içerisinde sergiye açmak ve bir soba müzesi kurmak istiyorum. Yine bir müzik aletleri müzesi yapmayı planlıyorum buda yine davul şeklinde bir bina olacak neresinden bakarsanız bakın davul şeklinde olacak ve içerisinde dünyanın dört bir tarafından gelen müzik aletleri sergilenecek aynı zamanda birde amfi salonu olacak ve orada da ayda bir kez halkımıza enstrümantal müzik konseri vereceğiz kendi alanlarında ün yapmış sanatçılar gelecek ve konserler verecekler. Bunların yanı sıra Çamlıdere meydan projemiz var, 7 yıldır emeğini çektiğimiz ve ancak projesini onaylattığımız bir proje kentsel dönüşüm projesi olarak yapılacak olan bu değişimde Çamlıdere meydanında bulunan mevcut ama kötü görünümlü meydanı yıkıp yerine yeniden Ankara ve Çamlıdere kültürüne yakışır büyük bir çarşı ve meydan yapacağız. Yine Çamlıdere’nin turizmini büyütecek ve büyük oranda katkı sağlayacak olan termal kaplıca projemiz var. Termal kaplıca inşaatımız tamamlandı. Kaplıcanın üzerine otel inşaatına başladık ve inşallah önümüzdeki birkaç ay içerisinde otelimizi de hizmete açmış olacağız. Çamlıdere’nin en büyük ihtiyacı olan termal otel sorununu çözmüş olacağız. Bunun gibi birçok daha projemiz var ama bunları şimdiden açıklamak yerine bizi takip etmeye devam edin diyorum
-Neden soba Müzesi özel bir sebebi var mı? Çamlıdere’de sobacılık çok mu gelişmişti.
Soba Türk aile yapısında çok önemli bir yer kaplar bütün aileyi bir odaya toplayan birleştirici bir gücü vardır. Bir evin içerisinde soba yandığı zaman o evin fertleri sobanın etrafında toplanır ve bir birleri ile iletişim kurarlardı yani aile içi iletişim sağlanırdı. Bir evin dedesi ninesi oğlu, torunu tam üç kuşak o odada bir birleri ile iletişim kurar dertlerini dinler acılarını paylaşır azaltır sevinçlerini paylaşır çoğaltırdı. Aynı zamanda Soba Türk Ailesinin tasarrufunu gösteren bir olgudur, üzerinde su ısıtırsınız su ısıtma makinası, ekmek kızartırsınız ekmek kızartma makinası, aparatlar takıp çamaşırınızı kurutursunuz çamaşır kurutma makinası, üzerinde çay demlersiniz çam demleme makinası, yani kısacası bir sobadan bir çok şekilde faydalanabilirsiniz. Buda Türk İslam toplumunun tasarrufunu ve aile içi iletişiminin en büyük göstergesidir. Günümüzde kaybolmaya yüz tutmuş bu olguları nostalji olarak yaşatabilmek için soba müzesi.
-‘Çuf Çuf Oyuncak Müzesi’nin özelliği nedir? Ne tür oyuncaklar var?
Bakın oyuncak deyip geçmemek lazım oyuncak iyi kullanılırsa bir çocuğun eğitiminde çok önemli rol oynayan bir etkendir. Çocuklarımıza “aman be ağladı aldım” mantığıyla değil çocuğumuzu eğitmek istediğimiz alandaki oyuncaklar alarak hangi yönde geliştirmek istiyorsak o tür oyuncaklar la oynamasını sağlayarak yetiştirmemiz lazım. Geçmişte Almanya tarihine baktığımızda bir dönem çocukların oyuncaklarına bakınız hepsi top tüfek asker savaş sahneleri o nesilleri bu tür oyuncaklar ile büyütmüşler o neslin içinden hitler çıkmış ve alman ırkı dünyanın üstün ırkı deyip Dünya savaşları başlatmış. Belli bir döneme damgasını vurmuş Almanya’yı tarih kitaplarına sokacak savaşlar yapmış. Bir dönem Amerika Birleşik Devletlerine bakıyoruz oyuncaklar tamamen uzay, mars, uzay aracı, astronot, onlarda çocuklarına “bak dünyadan sonra uzay var feza var oraları keşfetmek lazım” deyip çocukları bu tür oyuncaklar ile oynamalarını gelişmeleri sağlamışlar o oyuncaklar ile yetişmişler ve aya giden ilk insan onlardan olmuş. Bugün Mars’a ilk ayak basan marsta araştırma yapanlar onlar. Bizim de ağladı aldım mantığından ziyade 2023 hedefine uygun nesiller yetişmesi için çocuklarımızı hangi yönde geliştirmek istiyorsak o yönde oyuncaklar alıp o tür oyuncaklar ile vakit geçirmelerini sağlamamız gerekir. Ufku olan nesiller yetiştirmemiz lazım, Çamlıdere oyuncak müzesi Türkiye’nin en kapsamlı oyuncak müzesi. Geçmiş ile şimdiki zamanı ve gelecek kuşakları buluşturma özelliği olan bir müze zamanda yolculuk yapacağınız bir müze. İçerisinde 4 bin civarında oyuncak var. Tel arabadan başlayıp eski tahta beşiklere, el yapımı oyuncak arabalardan başlayıp değeri maddiyat ile ölçülemeyecek oyuncaklara kadar mevcut hatta benim ilkokula başladığım zaman kullandığım beslenme çantam, çocukken oynadığım kamyon arabam, Çamlıdereli ustaların torunları için yaptıkları el yapımı ahşap oyuncaklara kadar mevcut. Ben bunu size buradan anlatamam sizlerin ve okurlarımızın gelip görmesi lazım.
-Zaman zaman radikal açıklamalarınız ve renkli çıkışlarınız oluyor. Bunlarla ilgili geri dönüşler nasıl? Eleştiri alıyor musunuz?
Haber olmak kolay olmayan bir şeydir Çamlıdere’yi Ulusal basına taşıyacak her şeyi yapabilecek bir insanım bakın köpek sizi ısırırsa haber değeri yoktur ama siz köpeği ısırırsanız haber değeri yüksek bir habersiniz demektir. Arada yaptığım bu çıkışlarda genelde hep haklı olduğum çıkışlar olmuştur. Türkiye Belediyeler Birliği toplantısında yapıtığım konuşmada haklı yere bir çıkış yapmıştım. Küçük belediyeleri daha da küçültüp büyük belediyeleri daha çok büyüten sisteme çıkış yaptım. Küçük belediyelerin büyütülmesi için yapılması gereken işleri yapmayıp devletin bütün imkânlarını büyük belediyelere verilmesine bir serzenişim vardı. Küçüğü büyütmek için bir şeyler yapmak gerekir. Büyük zaten büyüktür. Bu çıkışım gerek sosyal medyada gerekse ulusal medya oldukça yankı bulmuştu ama bu yankının içinde de sürekli Çamlıdere vurgusu yapıldı ve ilçemin de reklamı oldu. Eleştiri manasında yıkıcı değil ama yapıcı eleştiriler aldığım oluyor.
-İlçenizde ciddi bir temizlik ve düzen göze çarpıyor. Bunu nasıl sağlıyorsunuz?
Temizlik İslam’ın gereklerinden biridir. Müslüman bir Türk toplumunda yaşamanın en önde gelen gereklerinden biride temizliktir. Eğer kirletmezseniz temizlemek zorunda kalmazsınız. Çamlıdere insanı evini nasıl temiz tutuyorsa sokaklarını caddelerini de evi gibi temiz tutmasını öğrendi artık. Ben caddede sokakta yürürken yerde gördüğüm çöpü yerden alıp gidip çöp kovasına atıyorum. Benim bu hareketimi gören hemşerilerimizde kendilerine ders çıkartıp sokak ve caddelerimizi kirletmemeye özen göstermeye başladılar. Bazen Çamlıdere caddelerinde dolaşırken bir kahvehanenin önünde oturan vatandaşlarımız davet ederler. “Başkanım buyurun bir çay içelim” davetinde bulunurlar. hemen yanlarına gidip selam verip otururum, eğer yerde sigara izmariti varsa çay gelinceye kadar kalkar o izmaritleri toplarım bunu gören vatandaşlarımız o izmariti bir daha yere atmazlar. İşte buda çevreyi temiz tutmanın sırlarından biridir.” Çamlıdere hem kültürü ile hem temizliği ile hem muntazam yaşantısı ile örnek bir ilçedir ve marka olma yolunda ilerlemektedir.
-İlçenizde yaban hayatı da zengin. İlginç özelliklere sahip hayvanlar hangileri?
Çamlıdere Kültür ve müze şehri olmasının yanında aynı zamanda bir doğa ilçesidir. Çamlıdere coğrafyasında yaşayan yabani hayvanların başında kurt, ayı, vaşak, saz kedisi, geyik, porsuk, sincap vs. birçok hayvan türümüz vardır, bunların içinde en dikkat çekeni ise sincaplarımızdır. Şeyh Ali Semerkandi külliyesi çevresinde bulunan sincaplarımızın yaban hayvanı olmasına rağmen insanları benimsemişler ki elinizle besleyebiliyorsunuz, kim olduğunuz nerden geldiğiniz önemli değil yeter ki samimi ve sıcakkanlı olun o sincapa bunu hissettirin gelir elinizden verdiğiniz o yemeği veya onu besleyecek bir şeyi ( fındık, fıstık, ekmek ) gibi elinizden alıp kendisini sevmenize izin verir.
-Çamlıdere’nin en sevdiğiniz yeri neresi?
Benim Çamlıdere’m öyle bir ilçedir ki, her yeri ayrı bir güzeldir. Kültürü ile, yaşam tarzı ile, yaylaları ile, doğası ile, saklı bir cennettir her yeri ayrı bir güzeldir, ama illa bir yer söylemem gerekirse, Çamlıdere yaylası vardır, olabildiğince çam ormanlarının tam ortasında yayla ve yaylanın ortasında bir göl park. Muazzam bir görüntüsü vardır oksijeni olabildiğince hissedebileceğiniz bir ortamdır. Yine bizim benli yaylamız vardır. Kışı ayrı bir güzel, yazı ayrı bir güzeldir. Kısacası Çamlıdere’nin her yeri ayrı bir güzeldir.
-Dünya’nın beşinci büyük fosil ormanı ilçenizde. Burasıyla ilgili ileriye dönük projeleriniz var mı?
Çamlıdere için bulunmaz büyük bir nimette sınırlarımız içinde bulunan bu fosil ormanıdır. Dünyada beşinci büyük fosil ormanıdır. Jeopark Turizmi için büyük bir imkân sağlayacak bu ormanı Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve İl Kültür Turizm Müdürlüğü ile birlikte birinci dereceden sit alanı konumuna alarak korumaya aldık. Aynı zamanda Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle Korunması mutlak alan olarak tescillendi ve Jeopark Turizmi ile ilgili bir takım çalışmaları alt yapısını kurmaya başladık. İlerleyen yıllarda bu fosil ormanımızı jeopark turizmine açmış oluruz diye düşünüyorum…
H. Caner Can kimdir?
1955 senesinde Ankara'da doğdu. 1979-1980 yılları arasında Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji bölümünü bitirdi.
Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünde Genel Müdürlük Baş raportörü olarak hizmet verdi. 1983 senesinde bu görevinden istifa ederek baba mesleği olan ticarete atıldı.
İlki 29 Mart 2004 senesinde olmak üzere, 2009 senesinde ikinci kez Çamlıdere Belediye Başkanlığı görevine seçildi. Göreve geldiği günden beri "İşimiz de gücümüz de Çamlıdere" misyonunu benimsedi.
30 Mart 2014 seçimlerinde üçüncü, 29 Mart 2019 yerel seçimlerinde ise dördüncü kez Çamlıdere Belediye Başkanlığına Seçildi.
Evli ve 2 çocuk babasıdır.
İlginizi Çekebilir